Tüketici kanadından taklit ve tağşiş yapılan 171 ürün ile ilgili açıklama geldi. Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Gıda Komisyonu Başkanı Can Demir, dün ifşa edilen bu ürünlerin 6-8 ay evvel raflarda olduğunu ve çoktan tüketildiğini iddia etti.
Taklit ve tağşiş belirlenen ürünlerin içinde et-süt mamulleri, bal ve alkollü içecekler de bulunuyor.
Demir, taklit ve tağşiş yapan firmaları ifşa ederek sorunun aşılamayacağını vurguladı ve “Burada tüketicilerin bu sıhhi olmayan gıdaları tükettiği hakikatinin yanında ortada bir başarı olmadığı gibi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın esasında kendisinin alması gereken önlemleri erteleyerek konuyu önemsemediği anlaşılmaktadır.” dedi. Demir, Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü’ne şöyle seslendi:
“İfşa edilen gıdalardan bir tek köfteyi, kavurmayı, kıymayı, kır pidesi ve kıymalı böreği ele alırsak at, eşek eti, sakatat (mide, taşlık) kanatlı eti ve deri parçası karıştırılarak elde edilmiş et ürünlerinin parti ve seri numarasına göre ortalama 6 ve 8 ay sonra yani 2015 Temmuz ayında ifşa edilmiş ancak minimum 6 ay evvel yenip tüketilen bu gıdaların toplatılacağı belirtilmektedir. Ortada tüketilen aynı partiden eser miktarda bile kalmamışken söz konusu ürünlerin hangi yöntemle ve nerelerden toplatılacağının bildirilmesini talep ediyoruz. Medyada yer aldığı gibi Sildenafil, Atropin gibi İlaç Etkin Maddesi içeren çikolata, macun, gıda takviyesi gibi ürünlerden numune alındığı andan ve tahlillerden itibaren 2015 Temmuz ayında ifşa edilene kadar geçen dönemde çocuklar başta olmak sureti ile böyle gıdaları kaç bireyin tükettiğini ve söz konusu gıdaları tüketenlerden olumsuz etkilenenlerin sayısının bildirilmesi temennimizdir. İleri ülkelerde ve Avrupa Birliği normları ile Sağlık Bakanlığı’nın programında olan ‘Tedavi Yerine Önceliğin Koruyucu Hekimlik Çalışmaları’ olduğu gibi bir anlayışla Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü’nün sıhhatsiz ve yasalara aykırı durumda gıdaların tüketilmeden evvel hammadde ile üretim safhasında önlem alınması denetimlerin bu alanda yaygınlaştırılması ele alınmıyor mu? Ve ayrıca her sene ertelenen gıdalarda güvenlikli izlenebilirlik sistemine ne zaman başlanacağının bildirilmesini talep ediyoruz. Resmi denetimin ve ifşanın yapılmasını bir doğrulama ve ikinci bir kontrol anlamında uygulanmasını talep ediyoruz. İfşanın şu haliyle önleyici bir uygulama olmadığını bilmekteyiz.
TÜSODER olarak her fırsatta dile getirdiğimiz gibi biz tüketiciler yasal olmayan gıdalara katılan katkılar ile yasal limitlerin dışına çıkanlar kısaca yasalara uyulmadan üretilip satışa sunulan her türlü bilinmezliği ile birlikte sağlıksız gıdaları tüketmek istemiyoruz. Şu an uygulanan ve açıklanan denetim sayılarında artışın denetimin ardından kesilen para cezasının tutarının yüksekliği ortalama 6 ay ila 1 sene sonra üreten ve tüketen tarafların bir parçasını dahi hatırlayamayacak gıdaları üretenlerin ifşa edilmesi biz tüketicilerin sıhhati bozulduktan sonra geri dönüşü olmayan vahim denecek olumsuzlukları yaşamayı arzu etmiyoruz. Ülkemizde diğer kamu kurumların uyguladığı gibi alkolsüz içecekler, sigara, ilaç ve hatta asansörlerde de uygulanması planlandığı duyurulan izlenebilirliğin gıdalarda da vurgulayarak tekrar tekrar belirtiyoruz ki ‘Denetim öncesi, eğitim ve bilinç desteği‘ ile ifşadan evvel de güvenlikli izlenebilirlik ülkemizdeki tüketicilerin mutlak koruyucu sağlığı için acilen uygulamaya geçilmelidir.”
http://www.hurriyet.com.tr/