Uzman Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk,soya vücudu bir çok hastalığa karşı koruyor diye belirtti.
Soya Ana Vatanı Doğu Asya ve Uzakdoğu’ da yüzyıllardır tüketilen hem yiyecek hem hem de ilaç olarak kullanılan bir bitki türüdür. Çin’ de M.Ö. 2705- 2736 yıllarında ekildiğine dair bilgilere rastlanmıştır. Çin halkının kutsal olarak da inandığı soyayı aynı zamanda hastalıkları tedavi etmesi sebebiyle şifa kaynağı olarak kabul ettiği de bilinenler arasındadır.Son yıllarda ülkemizde de tüketimi oldukça artan soyanın teknolojik metotlar kullanılarak kullanım çeşitliliği ve farklı türleri ile çok lezzetli tatlar da ortaya çıkmıştır. Ülkemizde de tüketilen ve bilinen soya ürünleri; soya filizi, soya eti, soya unu, soya sütü, soya sosu, soya kepeği soya şekerlemeleri, miso, tempeh ve tofudur.
Tofu; soya sütünün kesilmesi ile yapılan yumuşak bir soya ürünüdür. Çok iyi kaliteli protein içermektedir. Özellikle fermente edilmiş, tahıl ile soyanın karıştırılmasıyla elde edilen soya ürünleri diğerlerine oranla diyetin aminoasit ve protein kaynağını oluştururken lezzetini de arttırmaktadır.
Miso fermente soya fasulyesi salçasıdır ve terlemeyi düzenleyerek hastalıklara karşı dayanıklılık oluşturan soya ürünlerindendir.
Soya ürünleri; B vitaminleri, demir, kalsiyum, magnezyum, çinko ve fosfor gibi birçok vitamin ve minerali içermesinden dolayı yetişkinler ve çocuklar için çok önemli bir kaynaktır. Soya ile yapılan çalışmalar sonucunda soyanın birçok sağlık risklerini azalttığı görülmüştür.
İsoflavonlar; österojenik ve antiösterojenik aktivite, antioksidan özellik, anti proliferatif özellik, anti kanserojen özellik, antibakteriyal ve antimikrobiyal özellik gösterirler. Olumlu etki gösterebilmeleri için günde 20- 25mg alınması gerektiği düşünülmektedir.Soya saponinleri antioksidan özellik göstermenin dışında hipolipidemik etki göstererek kolesterolün emilimini engellemektedir. Ayrıca safra tuzlarının etkisini azaltarak bağırsağı ve mikroflorayı korurlar, tripsin ve kemotripsini inhibe ederler.
Soya lipid prolifini düzenleyici etki göstererek hipokolesterolemik etki yaratır. Yapılan çalışmalar; ortalama 47 g soya/gün tüketiminin toplam kolesterolü %9.3 , LDL kolesterolü %12.9, trigliseritleri %10 azalttığını HDL kolesterolü ise % 2 arttırdığını göstermiştir. Bu etkiyi de safra asidi atımını arttırıp kolesterol emilimini azaltarak, LDL reseptör etkinliğini arttırarak ve tiroksin ve tiroid hormonları arttırarak sağlamaktadır.
Soya yağının ortalama %3 dolayında içerdiği doğal lesitin; kalp damar sistemini koruyarak kan dolaşımını olumlu etkiler ve kan kolesterol, homosisteinini düşürerek damar tıkanıklıklarını ve ani kalp krizini engeller.Soya ürünlerinden tofu bitkisel östrojen içermesi sebebiyle menopoz öncesi kadınlarda doğum kontrol amacıyla, menopoz sonrası kadınlarda osteoporoz ve kalp hastalığı riskini azaltmak üzere kullanılmaktadır.Soya aynı zamanda kanser savaşçısıdır.
(İHA)