Cargill’in 1000 Çiftçi 1000 Bereket programı kapsamında yapılan araştırmaya göre, dünyada tarımsal işgücünün yüzde 43’ünü kadınlar oluşturuyor.
KONDA ile geçen yıl gerçekleştirilen, “Çiftçinin Zihin Haritası” araştırması, bu yıl tarım ve kadın konularını da ele aldı. Cargill Gıda Türkiye, Orta Doğu, Afrika ve Hindistan Kurumsal İlişkilerden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Arzu Örsel, kadınların tarımda sürdürülebilirliği sağlamada da önemli rol üstlendiğini belirterek, “Çiftçi ailesinde toplumsal cinsiyet ilişkileri kadını ev içi rollerle tanımlamaya devam etse de kadınlar tarımın görünmeyen gücü. Tarım geleceğimiz için ne kadar önemli ise kadın çiftçiler de bir o kadar önemli. Toprağın asıl sahibi kadınlar, üretimin arka planındaki lojistiği de, mahsulün konserve, salça, yoğurt gibi katma değerli ve sürdürülebilir ürünlere dönüşmesini sağlayan da yine kadınlar. Sosyokültürel nedenlerden daha az ön plana çıkıyorlar belki ama bu işlere girdikten sonra erkeğe göre daha başarılılar. Tarımda kadınların güçlendirilmesi ülkemiz ekonomisine de büyük katkı sağlayacaktır” dedi.
İSTİHDAMDA EŞİTLİK
Tarımsal süreçte kadınların nasıl bir rol üstlendiğine dikkat çekilen araştırmada, 1000 Çiftçi 1000 Bereket programına katılan34’ü erkek, 10’u kadın toplam 44 kişiyle telefonla ve çevrimiçi ortamda görüşüldü. Sonuçlar, Türkiye’de tarımın cinsiyet ayrımcılığının da en çok hissedildiği alan olduğunu, kadının tarımdaki rolünün yeterince öne çıkmadığını, ataerkil sosyokültürel yapı nedeniyle, tarımsal üretimde özneden ziyade süreçteki takviye kuvvet gibi görüldüklerini ortaya koydu.