Ülkemizde tarımsal kooperatifçiliğin ve tarım birliklerinin ortaya çıkışı çok eski yıllara uzanır. Yaşadığımız coğrafya, nice anlamlı mücadelelere tanıklık etmiştir. Bu tarihi mücadeleler, özünde sömürüye karşı antikapitalist ve uluslararası kumpanyalara karşı da antiemperyalist özellikler taşır. Ayrıca farklı zaman dilimlerinde ve tarihsel süreçlerde, önemli örgütlenmelere ve üretici hareketlerine de tanık olmuştur bu güzelim topraklar.
TARIMDA ZOR DÖNEM
İşte böylesine “tarihi derin” örgütlenme geleneğine ve anlamlı bir geçmişe sahip olan üretici kesimi, bugünlerde en zor dönemini yaşıyor. Tarımsal kooperatifleri ve onların meydana getirdikleri üst birlikleri çökertilen üretici, adeta kolu kanadı kırılmış bir durumda kalıyor ve olup bitene isyan ediyor. İçinde bulunduğu bu darboğazdan nasıl çıkacağını kara kara düşünüyor.
Üzümde, fındıkta, pamukta, ayçiçeğinde ve benzeri ürünlerin hasat döneminde yaşanan sıkıntılar, doğrusu üreticinin belini büküyor. Üretici bin bir zorlukla yetiştirdiği ürününü değerine satabilmekte zorlanıyor. Kısacası, piyasa koşullarına yenik düşüyor. Bu ürünlerle ilgili yeterli organizasyon ve bilgi birikimine sahip olmayan Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) alımları da hem gecikiyor ve hem de göstermelik olmaktan ileri gitmiyor. Üretici, geçmişteki aktif kooperatiflerini ve birliklerini arıyor.
Uluslararası güçlerin dayatmasıyla çökertilen ve etkinlikleri yok edilen kooperatifler/ birlikler, piyasadan çekilince üretici yalnızlaşıyor ve emeği piyasa koşullarına yenik düşüyor. Böylece üretici, daha işin başında üretime başlarken yenik başlıyor. Bu arada, olağanüstü artan üretim maliyetleri ile baş edebilmesi de zorlaşıyor!
YENİDEN ÖRGÜTLENME
İşte tüm bu nedenlerle, önümüzdeki süreçte, mutlaka tarımın yeniden yapılandırılması ve tarımsal ilişkilerin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Tabii en başta da üreticinin örgütlenmesi ve desteklenmesi önem taşıyor. Bu ihtiyaç ve zorunluluk, tarımsal kooperatifçiliğin, tarım satış kooperatifleri ile birliklerinin, öncelikle toplumsal bir anlayışla sahiplenilmesinde odaklaşıyor. Tarımsal sorunlara çözüm arayan ve bu alanda yeni yaklaşımlar geliştirmeye, yeni projeler üretmeye çalışan muhalefet partileri, bu konuyu dikkatle/ özenle ele almalıdırlar.