Osman AROLAT
Eylül ayı enflasyonu, yüzde 3,08 artışla yıllık enflasyonu %83’e çıkardı. Enflasyonun düşürülmesi için yapılması gerekenler konusunda yorum alanı çok ama çok azaldı…
Eylül ayında enflasyon aylık %3,08, yıllık da %83,46 oldu. Türkiye’nin “dalya” demesi için çok az kaldığı bir döneme girildi. Bir başka alarm veren gösterge de üretici fiyat endeksinin %151 olarak gerçekleşmesi oldu. Bu veriler enflasyonun artık “kemikleşmiş” bir özellik kazandığını söylüyor.
Eylül ayında 12 harcama grubunun tümünde aylık bazda artış yaşanması ender görülen bir durum. Bu enflasyonun artık yapısal öğelerle hareket ettiğinin bir ölçüsü.
Yıllık bazda 8 harcama grubunun tamamı yüzde 50’nin üzerinde artış gösterdi. Bu gruplar sırasıyla yüzde 117,66 ile ulaştırma, yüzde 93 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 89,88 ile ev eşyası, yüzde 84,67 ile konut, yüzde 82,48 ile alkollü içecekler-tütün, yüzde 81,34 ile lokanta ve oteller, yüzde 74,06 ile çeşitli mal ve hizmetler, yüzde 60,84 ile sağlık olarak sıralanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, dünkü Katılım Finansman Strateji Belgeleri toplantısında ”Enflasyonun normalleşmesinin üstesinden gelerek ‘Türk Yüzyılı’nı hep birlikte inşa edeceğiz” demesi, yılbaşından sonra baz etkisiyle enflasyonun düşeceği inancında olması, enflasyonun yapısal öğelerini ve dolar kuru etkisini sınırlı olarak gördüğünü ortaya koyuyor.