Mart ayında 1 liradan 20 kuruşa düşürülen çiğ süt desteğinin Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci tarafından 30 kuruş artışla 50 kuruşa yükseltilmesinin müjde olarak sunulmasına tepki gösteren CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, “Seçim yaklaşırken AKP’nin müjdeleri de (!) arttı. Önce desteği düşür, sonra artır, adı müjde olsun!” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin, çiğ sütte litre başına 20 kuruşluk desteğin 30 kuruş artışla 50 kuruşa çıkartılacağı açıklamasının “müjde” olarak sunulmasına itiraz geldi.
“Mart ayında çiğ süt desteği 1 liraydı”
“Seçim yaklaşırken AKP’nin müjdeleri de (!) arttı” diyen CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Tarım Bakanı Kirişci’nin, Türkiye genelinde süt üreticilerine 15 Mayıs’tan 30 Eylül’e kadar litre başına 20 kuruş olarak ödenmesi planlanan çiğ süt destek primini, 2,5 kat artırarak 50 kuruş olarak ödeneceğini açıkladığını hatırlattı.
Bakırlıoğlu, şöyle devam etti:
“20 kuruştan 50 kuruşa çıkınca müjde veriyorlar da, peki, çiğ süt desteğini 1 liradan 20 kuruşa düşürdüğünden neden hiç bahsetmezler?
Mart ayında 1 lira olan destek, Mayıs ayında 20 kuruşa düşürüldü.
“Önce düşür, sonra artır, adı müjde olsun!”
Üreticinin ürettiği süt fiyatı 5,70 TL iken, litre başına verilen destek 1 liraydı.
Süt fiyatı 7,5 lira oldu, destek 20 kuruşa düşürüldü. Ulusal Süt Konseyi süt fiyatını sabit tuttu. Şimdi destek 50 kuruşa çıkarılıyor.
Çiğ süt fiyatının belirlenmesindeki en önemli kriter süt/yem paritesidir. Yani bir litre süt parasıyla ne kadar yem alınabileceğidir.
Sürdürülebilir bir hayvancılık için bu paritenin 1,5 olması gerekiyor. Maalesef ülkemizde halen bu parite 1 civarında.
“Süt desteği 1,5 lira olmalı”
Son zamanlarda Zootekni Federasyonu, Türk Veteriner Hekimleri Birliği, üretici örgütleri desteğin artırılması için peş peşe açıklamalar yaptı.
Çünkü zamlar market raflarına yansıdığı için tüketiciyi de mağdur ediyor. Süt ürünlerinin raf fiyatlarının artmaması için desteklerin artırılması gerekiyor.
Sektörden aldığımız bilgilere göre, süt desteğinin en az 1,5 lira olması gerektiğini söylüyoruz.
“Kesime giden sadece inek değil”
Bizde bir atasözü vardır. Ana olmadan dana olmaz.
Yem fiyatlarının artması yüzünden süt üretiminden para kazanamayan üretici mecburen süt hayvanlarını kesime gönderiyor.
Burada gözden kaçırılmaması gereken önemli bir konu var.
Süt veren bir ineğin kesime gitmesi demek; karnındaki yavrunun, doğacak buzağıların da kesilmesi demek.
Doğacak buzağıların azalması hem süt verecek dişi hayvanların hem de kasaplık et olacak erkek hayvanların sayısını azalmasına neden oluyor. Sayı azalınca bu sefer ithalat kapısı açılıyor. Maalesef bu tür geçici tedbirler hayvancılığın temel sorunlarını çözmeye yetmiyor.”
Kaynak: www.gidahatti.com