Sadettin İnan
Milli Gazete’de 9 Haziran’da yayınlanan “Tarım Kredi’de altın sessizliği” haberimiz sonrasında yaşananlar, GÜBRETAŞ gibi halka açık bir şirketin nasıl yönetildiğini acı bir şekilde gözler önüne serdi. Malumunuz altın madeni sahası ile ilgili ciddi iddialar havalarda uçuşurken, GÜBRETAŞ, bu iddialarla ilgili Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) hiçbir açıklama yapmayarak sessiz kalmıştı. Gündeme gelen bu iddialar hem doğrudan GÜBRETAŞ hissesine yatırım yapmış hisse sahiplerini hem de dolaylı yoldan çiftçi ortakları yakından ilgilendirmesine rağmen hiçbir açıklamanın yapılmaması herkesin kafasında bir soru işareti oluşturmuştu.
Artık öyle bir dönemden geçiyoruz ki, halka açık bir şirkette bile ‘açıklık’ ve ‘şeffaflık’ gibi temel kurumsal ilkelerin artık bir hükmünün kalmadığını görüyoruz.
İşin daha vahimi, liyakatsizliğin yanında ‘enaniyet’ ve ‘kibrin’ zirve yapması, sanki bu şirket/kurumlar birilerinin babasının malıymış gibi yönetilmesine neden oluyor!