Müge Akgün
Ayvalık, Çakır, Çekişte, Domat, Edincik, Erkence, İzmir sofralık, Dilmit, Trilye, Kiraz, Memecik, Uslu Çelebi, Gemlik, Karamürsel, Sarı Hesebi, Sarı Ulak, Eşek Zeytini, Tavşan Yüreği, Eğri Burun, Samanlı, Kan Çelebi, Hanım Parmağı, Kilis, Nizip Yağlık ve daha niceleri… Her biri Marmara’dan Ege’ye, Akdeniz’den Güneydoğu Anadolu’ya ülkemizde yetişen zeytin çeşitleri.
Ona gereken saygı ve ilgiyi gösteremesek de binlerce yıllık geçmişiyle Anadolu topraklarının en büyük zenginliklerinden biri olan zeytin ağacı ve zeytinle kültür olarak çok özel bir bağımız olduğuna inanırım. Oruç zeytinle bozulur, kahvaltılarımızın olmazsa olmazıdır. Akdeniz kuşağında zeytinin meyvesini bizim kadar tüketen başka bir ülke de yoktur.
Neyse ki son dönemde zeytinyağı üretiminin de kalitesine gereken önem verilmeye başlandı.
Birbirinden değerli markalar ortaya çıkıyor.
Kısa bir süre önce Side’de konakladığımız her şey dahil Acanthus & Cennet’in restoranlarında dünyanın en önemli zeytinyağı kataloğu Flos Olei’de yer alan beş yağdan dördü Zetay, Yağ Deresi, Buta Assos ve NovaVera ile karşılaştığımda şaşırmadığımı söyleyemem.