Üreticiler ve sivil toplum kuruluşları, zeytinlikleri madenciliğe açan yönetmelik değişikliği hakkında verilen yürütmenin durdurulması kararının uygulanmasını talep etti.
Aralarında zeytinyağı üreticilerinin de bulunduğu ortak açıklamada şöyle denildi: “Türkiye zeytin üretiminde dünyada beşinci, zeytin ihracatında ise dördüncü sırada yer alıyor. Elektrik ihtiyacı gerekçesiyle ülkemizin dış ticaret dengesinin sağlanmasında zeytin ihracatının payı görmezden gelinerek zeytinle ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlanması engelleniyor.”
Zeytincilik mevzuatı son 15 yılda birçok kez değiştirilmek istenmişti. Buradaki amaçsa zeytinlikleri madencilik, sanayi, enerji ve imar projelerine açmak olmuştu.
En son 1 Mart’ta maden yönetmeliğinde değişikliğe gidilmiş, tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlarda elektrik ihtiyacını karşılamak üzere madencilik faaliyetlerinin yürütülebilmesinin önü açılmıştı. Bu karar Akbelen Ormanı’ndaki bilirkişi keşfiyle aynı güne denk gelmişti.
Sivil toplum kuruluşları ve zeytin üreticilerinin açıklaması şöyle: “83 yıldır yasalarla korunan Anadolu’nun zeytinlikleri, birçok kez madencilik faaliyetlerine, imara, enerji projelerine açılmak istendi. Ancak zeytin üreticileri, yaşam savunucuları, sivil toplum örgütleri ve sendikaların mücadelesi sonucu zeytin ağaçları bugüne kadar korunabildi.
1 Mart 2022’de ise ülkenin ‘elektrik ihtiyacı’ öne sürülerek zeytinlikler kanunlara ve uluslararası sözleşmelere uygun olmayan bir yönetmelik değişikliğiyle madenciliğe açıldı.
1939 yılında yürürlüğe giren 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanununun 20. maddesi şöyle: Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının iznine bağlıdır.
Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 115’inci Maddesi ise şöyle: ‘Ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda madencilik faaliyeti yürütecek kişinin faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getireceğini taahhüt etmesi şartıyla Genel Müdürlük tarafından belirlenen çalışma takvimi içerisinde zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilir’
Yönetmelik değişikliği ülkenin hemen hemen tüm bölgelerinden yurttaş oluşumları, zeytinliklerin bulunduğu bölgelerde yaşayan yöre halkı, sivil toplum örgütleri, zeytin ve zeytinyağı üretici birlikleri ve hukukçuların tepkisine neden oldu.
Söz konusu Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’e karşı birçok kurumun açtığı çok sayıda davada, ‘Zeytinlik alanların maden faaliyetlerinde kullanılması hukuka aykırı’ denilerek yürütmenin durdurulması kararları verildi.
Ancak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan gelen itiraz üzerine davalar bir üst mahkemeye taşındı ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Danıştay 8’inci Daire ile 10’uncu Dairesinin müşterek bir karar vermesi gerektiğini belirterek bazı davalarda yürütmeyi durdurma kararını kaldırdı.