ÇEKÜL Zeytin Manifestosu’nda, “Altı da üstü de miras değerinde olan Anadolu’nun, madencilik uğruna, kültürümüzün bir parçası olan zeytin ağaçlarını yok edecek seviyedeki politikalarla korunması mümkün değildir” denildi.
1990’lı yıllardan bu yana, topraklarında doğa ve kültüre dayalı büyük bir tarih barındıran Anadolu’nun her köşesinde güçlü bir örgütlenmeyle çalışan Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL Vakfı), Zeytin Manifestosu yayınladı.
Zeytin mirasımızdır!
Doğa ve kültür öncelikli politikalar hızla devreye girmelidir. Her kesimden, her yaştan pek çok insan zeytin ağaçlarının sesi olmaya başlamış, gözle görülen bu felaketin karşısında yerini almıştır. Zeytini savunmak hepimizin önceliğidir!
ÇEKÜL, zeytini de zeytinin Anadolu topraklarında temsil ettiği kültürü de korumak, genç kuşaklara aktarmak için çalışmayı sürdürecektir.
Zeytin ağaçlarıyla birlikte geleceğimizi de yok edecek madencilik uygulamalarına karşıyız. Zeytin ağaçları, maden ocakları için talan edilemeyecek kadar değerlidir.
ÇEKÜL’ün “doğa ve kültürle varız” söylemi, sadece bir slogan değil, bir eylem halidir!
Bu nedenle zeytini hukuki olarak savunmak, tüm doğal ve kültürel değerlerimizin hakkını savunmaktır!
Kamuoyuna, zeytin ağacının bugününün ve yarınının takipçisi olduğumuzu duyuruyoruz.
ÇEKÜL VAKFI DAVA DİLEKÇESİNDEN BİR KESİT
Somut Olmayan Kültürel Miras Bağlamında Zeytin ve Düzenlemenin Kamu Yararına Aykırılığı:
Zeytin, çevresel değeri kadar kültürel miras olmak özelliğiyle de korunması gerekli ve yaşamsal öneme sahiptir.
Somut Olmayan Kültür Mirası Envanterinde zeytincilik ile tescil edilen illerimiz ve UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Temsili Listesine zeytin üretimi ve üretim kültürü ile adaylık başvurusu yapan Mudanya gibi ilçelerimiz de bulunmaktadır.
Bunun yanında Kültür ve Turizm Bakanlığınca, İspanya Eğitim, Kültür ve Spor Bakanlığı ile birlikte Akdeniz ekosistemi, kültürü ve kimliği için belirleyici ve sembolik bir değere sahip olan zeytin kültürünün insanlığın ortak mirası olarak UNESCO’ya sunulması amacıyla işbirliği yapılmasına yönelik çalışmalar hâlâ sürmektedir.
Zeytin, Akdeniz ekosistemi için de korunmalı!
Zeytin doğal ve kültürel bir miras ögesi olarak yalnızca Türkiye değil, tüm Akdeniz ekosistemi için korunması gereken bir değerdir ve bu düzenleme böylesi ulusal ve uluslararası değeri yok edecek niteliktedir.
“Bu değişiklik zeytin alanlarını tahrip edecektir. Zeytinlerin taşınmasını, eğer taşınamazsa kesilmesi ve madencilik faaliyeti bittikten sonra yeniden eski haline getirilmesini öngörmektedir. Bu tümüyle yanlıştır. İlki; ağaç taşımak doğru bir uygulama değildir. Taşınan ağaçların ne kadarının tutacağı ve meyve veriminin nasıl etkileneceği bilinmemektedir. Taşınamazsa kesilip eski haline getirileceği de doğru bir yaklaşım değildir. 80-100 yaşlarında olan zeytin ağaçlarının kesilmesi durumunda eski haline gelmesi kısa dönemde nasıl mümkün olacaktır? Bunun için en az ağaçların yaşı ve madencilik faaliyetinin süresinin toplamı kadar zamana ihtiyaç vardır. O nedenle bu iki yaklaşım da zeytin ağaçlarını toprağıyla beraber yok edecek ve eski haline gelmesi, meçhul bir tarihte olacaktır ya da olacak mıdır? Bu yönetmelik değişikliğinden vazgeçilmeli ve zeytin ağaçları toprağıyla birlikte korunmalıdır. Çünkü Türkiye’de zeytin üretimi komşu ülkelere göre daha düşük seviyededir. Meyve verimi iklimdeki ısınmadan dolayı giderek azalmaktadır; madencilik faaliyetleriyle daha da azaltacaktır.” – Prof. Dr. Ünal Akkemik, İÜ Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Botaniği Anabilim Dalı Başkanı.
Zeytinliklerin madenciliğe açılması düzenlemesi iptal edilmeli!
Doğa ve kültür ayrılmaz bir bütündür. Kültür mirasımızın kaynağı olan uygarlıklar, insanoğlunun doğa ile barışık, verimli bir işbirliği içinde yaşadığı zamanlarda ve yerlerde ortaya çıkmıştır. Dünya kültür mirasının esas zenginliği de bu çeşitlilikten beslenir. Kültürel çeşitlilikte zeytin ağacının önemli bir rolü vardır. Zeytin ağacı sadece Anadolu’da değil, yetiştirilmesi için doğal çevrenin uygun olduğu, özellikle Akdeniz Havzasında, yaşam kültürünü de doğrudan etkilemiş bolluk ve bereketin yanında barışın da sembolü olmuştur. Dolayısıyla çok uzun yıllar yaşayan ve yaşatan bu kadim tarım ürünü, sadece bir doğal miras değil aynı zamanda bir kültürel mirastır. Dava konusu düzenleme ile, doğal ve kültürel mirasımız olan zeytinliklerin sökülmesi veya taşınması sonucu verilecek zararla doğal yaşam, ekosistem ve kültürel yapı da geri dönüşü olmayan bir şekilde zarar görecek, gıdaya erişim, ekonomi, doğal ve kültürel miras bağlamında yaşamı kökten değiştirecektir.
01.03.2022 gün ve 31765 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin (4). başlığındaki düzenlemenin tamamının, öncelikle yürütmesinin durdurulması ile iptaline karar verilmesini dileriz.”
Kaynak: www.gidahatti.com