Vahap MUNYAR
1983 yılında kurulan Durukan Gıda’yı 1998’de alıp Yayla Agro’ya dönüştüren Hasan Gümüş, Ankara ve Mersin’de bulunan fabrikalarına bir yenisini Niğde’de eklemek üzere 2020 yılı ortalarında kolları sıvarken bir adım daha atmayı kafasına koydu:
– Bu şirketin birinci kuşağı benim. Şirketimizin uzun ömürlü olması için kurumsallaşması lazım. Kurumsallaşmanın önemli yollarından biri de halka açılmak.
Hasan Gümüş, Niğde’de bu ay 500 milyon liralık ilk faz yatırımı için hazırlanırken, halka açılma konusundaki adımlarını da attı. Yayla Agro Gıda’nın hisselerinin yüzde 15’inin halka arzı için talep toplama da bugün başladı.
Halka açılma yolculuğuna çıkarken şirketin Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliğine Bülent Özütürk’ü seçen Gümüş, hazırlıklar sırasında danışmanlarıyla düşüncesini paylaştı:
– Halka açılmayı kurumsallaşmak için istiyorum. O nedenle yüzde 5 düzeyinde halka açılsak nasıl olur?
Halka arz danışmanlığını yürüten kurum temsilcileri kuralı anımsattı:
– SPK’nın şirketlerin halka arz oranının en az yüzde 15 olması kuralı var.
Hakan Güldağ ve Şeref Oğuz’la birlikte geçenlerde Hasan Gümüş ve Bülent Özütürk’le buluştuk. Gümüş, halka arz konusunda şu mesajı verdi:
– Halka arz konusuna genellikle “uygun finansman yolu” olarak bakılır. Bizim önceliğimiz kurumsallaşma.
2020 yılı Temmuz ayında Mersin’deki fabrika ve Ar-Ge Merkezi turumuz sırasındaki sohbetten Niğde yatırımını anımsattım, anlattı:
– Niğde OSB’de 127 bin metrekarelik alanımız var. İlk fazda 40 bin metrekarelik kapalı alan yatırımı yapacağız. 500 milyon liralık bir yatırım harcaması söz konusu olacak.
Finansman konusunda bir sıkıntılarının olmadığını vurguladı:
– Ancak, halka arzdan sağlayacağımız kaynağı da ilk faz yatırımımızda kullanacağız.
Şeref Oğuz sordu:
– Yatırım için uygun zaman mıdır? Bu dönemde iş dünyasından, “Önümüzü göremiyoruz, yatırımları beklemeye alıyoruz” mesajlarını sıkça duyuyoruz.
Gümüş yanıtladı:
– Yatırım için en doğru zaman olduğunu düşünüyorum. Yeter ki yatırımcı uygun finansmanı bulabilsin. Bizim için zamanlama uygun. Ayrıca Niğde OSB’de yapacağımız yatırım, 6’ncı bölge teşviklerinden yararlanabiliyor.
Yatırımın geri dönüş süresini merak ettik, hesapladı:
– Maksimum 7 yılda yaptığımız yatırım bedelini çıkarabileceğimizi düşünüyoruz.
Şeref Oğuz, Yayla Agro Gıda’ya yabancı ortaklık tekliflerinin gelip gelmediğini sordu, Gümüş şu yanıtı verdi:
– Avrupa’dan iki firma geçmişte geldi, bizimle görüştü. Ben şirkete ortak almak veya satmak niyetiyle değil, işin rengini anlamak üzere görüştüm.
İki ana üretim merkezi üzerinde durdu:
ANKARA: 2007 yılında üretime başlayan 28 bin 331 metrekare kapalı alana sahip Ankara üretim tesisimizin 2021 yılı sonu itibariyle yıllık 160 bin ton pirinç, bakliyat ve şeker paketleme kapasitesi var.
MERSİN: 2012 yılında üretime başlayan Mersin fabrikamız, 57 bin 125 metrekare kapalı alana sahip. 2021 sonu itibariyle pirinç, çeltik, bakliyat ve bulgur üretim-paketleme kapasitesi 796 bin tonu aştı. Ayrıca bu fabrikada 34.5 milyon paket hazır yemek üretebiliyoruz.
Yayla Agro Gıda, halka arzla birlikte kurumsallaşmanın önemli kilometre taşını yerine oturturken, büyüme yolculuğunu da emin adımlarla sürdürüyor.
Niğde OSB’de ilk faz 500 milyon liralık yatırım, Yayla Agro Gıda’nın büyüme planlarını güçlendiriyor…