Türkiye’de et fiyatları hızla artarken, başta Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere Körfez ülkelerine yapılan et ihracatını yazdım geçen hafta.
Şimdi et ihraç edenlerin, bir iki ay içinde et ithalatçısı olacaklarını ve duble kazanç elde edeceklerini söyledim.
İyi ki yazmışım.
Meğer devletimizi idare edenlerin konudan haberi yokmuş.
Benim fark ettiğimi onlar fark etmemiş!
Yazınca haberleri oldu, hemen et ve canlı hayvan ihracatına sınırlama getirmişler.
Açıkçası bu gelişme beni oldukça üzdü.
Yok yok yanlış anlamayın, ihracata kısıtlama getirilmesi değil, kendi kendime kızdım.
“Acaba” dedim, “Şeker fiyatları ile ilgili olarak da daha önce yazsam şeker fiyatlarındaki aşırı yükselişi de engelleyebilir miydim!”
Ne alaka demeyin.
Dinleyin.
Biliyorsunuz birkaç gün önce “Ağzımızın tadı kaçtı” başlıkları ile şeker fiyatlarına yapılan fahiş zamlar gündeme geldi.
Birkaç ay içinde toz şeker fiyatı neredeyse iki katına çıktı.
Önce 290 TL’lik bir çuval şeker, karaborsaya düşerek 700 TL’ye satılmaya başlandı.
Ardından fiyatları katlayan bir zam geldi.
Peki size bu zammın tek nedeninin, iş bilmezlik olduğunu anlatsam.
Türkiye’de geçen yıl iç piyasada şekerin ortalama fiyatı 340-350 dolarlar seviyesinde seyrediyordu.
Aynı dönemde dünya şeker fiyatları ise 500 dolar civarındaydı.
Türkiye’de bir grup, iç piyasadan 340 dolara topladıkları şekeri ihraç etmeye başladılar.
Özellikle kısa süreliğine Çin modeli uyguladığımız Aralık ayı boyunca bu ihracat zirve yaptı.