Olcay Büyüktaş
Urla ve Karabağlar’da tonlarca üzüm, bamya, enginar ve börülceyi tabaklarımıza ulaştıran kadınlar, tarlaların satılmaması için seslendi. Üreten kadınların kooperatifleşme öykülerini dinledik.
Türkiye, cumhuriyetin ilk dönemlerinde hayata geçen ancak zamanla işlevsizleştirilen kooperatifçiliği yeniden keşfetmeye başladı. Dünyada tarımsal üretimde önemli bir paya sahip olan üretim ve satış kooperatifleri, Türkiye’de özellikle kadınların ellerinde yeniden işitilir oldu.
İzmir’in Urla ve Karabağlar bölgesinde iki kadın kooperatifi tonlarca üzüm, enginar, bamya ve börülceyi ülkenin pek çok noktasına, oradan da mutfaklarımıza gönderiyor. Hem de coğrafi işareti olan ürünlerin, üretimden paketleme ve satışa kadar her aşaması bilinçle yapılarak…
Sabahın erken saatinde Karabağlar Kavacık köyü yakınlarında zor bir yolun sonunda varılan bir üzüm bağı… İnişli çıkışlı bir coğrafya, geniş sergilere yayılmış kimi yeşil/sarı kimi siyah üzümler kurutuluyor. Bir yandan iri iri üzümlerden oluşan büyük salkımlı bağlar… Sabahın serinliğinde bizi karışlayan Kavacık Kadın Kooperatifi Başkanı Nurten Özkan ve kooperatifin diğer üyelerinin yüzleri de gülüyor, gözlerinin içi de…