Çiftçinin Zihin Haritası araştırmasına göre, Türkiye’de çiftçiler artık teknolojinin olmadığı bir tarımı düşünemiyorlar.
Dijitalleşme ile birlikte teknolojinin daha fazla kullanıldığı tarımda çiftçinin davranış değişikliklerini ortaya koymak amacıyla yapılan Çiftçinin Zihin Haritası araştırmasına göre, Türkiye’de çiftçiler artık teknolojinin olmadığı bir tarımı düşünemiyorlar.
Cargill Türkiye’nin 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı ile araştırma şirketi KONDA iş birliği ile çiftçilerin davranışlarının yıllar içinde nasıl değiştiğini anlamak, temel eğilimlerini öğrenmek, ihtiyaçlarını ve beklentilerini ortaya koyarak geleceğe ışık tutmak üzere, iki fazdan oluşan “Çiftçinin Zihin Haritası” araştırması gerçekleştirildi.
Araştırmanın ilk fazında, KONDA’nın aylık Barometre araştırmaları ile oluşan birkaç yıllık veri tabanı analiz edilerek, Türkiye’deki çiftçilerin son 10 yıldaki demografik değişimi ortaya konuldu. 10 yıl öncesine göre kendisini modern olarak tanımlayan çiftçilerin oranında artış yaşandığı görüldü.
Çiftçi, teknolojik ilerlemelere kucak açıyor!
İkinci fazda ise, Türkiye’de özel sektör tarafından çiftçilere yönelik gerçekleştirilen ilk kapsamlı araştırma olma özelliğini taşıyan Çiftçinin Zihin Haritası araştırması gerçekleştirildi.
Araştırmanın sonuçları KONDA Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır tarafından, ekonomi gazetecisi Meliha Okur’un moderatörlüğünde, basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirilen çevrim içi toplantıda paylaşıldı.
Çiftçilerin etkin ve sürdürülebilir mahsul üretimini destekleyen teknolojik ilerlemelere kucak açarak, dijitalleşme ve modernleşme eğilimlerinin arttığını ortaya koyan Çiftçinin Zihin Haritası araştırmasına göre;
- Çiftçiler, yüz yüze iletişim kurmaya ve modern üretim yöntemlerinin somut faydasını bizzat gözlemlemeye ihtiyaç duyuyor. Yeniliğe açık olan ve teknolojisiz bir tarımı artık düşünemeyen çiftçiler, toprağını aile yadigarı olarak görüyor, çocuklarının tarımla ilgili bölümlerde eğitim almasını ve aile mesleğini devam ettirmesini istiyor.
Geleneksel çiftçiler temkinli, yenilikçi çiftçiler cesur!
- Araştırma, çiftçilerin yeniliği hayatlarına dahil etme şekillerinin farkını da ortaya koydu. Buna göre; yenilikleri yakın çevrelerinden takip eden geleneksel çiftçiler, sonuçları gördükten sonra uygulamaya geçiyor. Temkinli çiftçiler, uzaktan gördüğü yeni bir uygulama aklına yatarsa uygulama kararı veriyor. Yenilikçi çiftçiler ise hem bilgiyi daha geniş kaynaklardan takip ediyor hem de uygulama konusunda daha cesur.
Çiftçiler iklim krizini önemsiyor
- Çiftçilerin en önemli gündem maddelerinden biri de iklim krizi. Adına “iklim krizi” demeseler de etkilerini derinden hissediyorlar. Kuraklık ve beklenmeyen hava olayları gibi koşullara uyum sağlamaya çalışan çiftçiler, Program kapsamında tarlalarına özel sunulan doğru sulama, gübreleme ve ilaçlama programı sayesinde kaynak tasarrufu yapabildiğini belirtti.
“Daha fazla çiftçi dijitalleşen dünyaya erişim sağlıyor”
Toplantıda araştırma sonuçlarını değerlendiren Cargill Gıda Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Kurumsal İlişkiler Direktörü Arzu Örsel, şunları söyledi:
“Çiftçilerin refahını artırmak için çalışırken, onların hayatına eğilmemiz, ne istediklerini, ne hissettiklerini ve ne beklediklerini anlamamız önem taşıyor. Araştırmayı, Türk çiftçisinin davranışlarına dair daha derin bir iç görü kazanabilmek için hayata geçirdik. Sonuçlar, dünyanın her yerindeki tarım toplumlarında yaşandığına şahit olduğumuz gelişmelere benzerlik gösteriyor. Tüm dünyayla birlikte Türkiye’de de daha fazla çiftçi dijitalleşen dünyaya erişim sağlıyor ve faydalarını deneyimliyor.
Çiftçiler yüz yüze iletişim kurmaya ihtiyaç duyuyorlar. Üç yıldır yürüttüğümüz 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı ile onlarla bir bağ kurmaktan ve çiftçilerimizin ihtiyacına cevap verebilmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Aynı zamanda işinin tüm zorluklarına rağmen umudunu koruyan çiftçilerimizi görmek bize de umut verdi.”
Çiftçiler bilgi edinmeye istekli!
Araştırma, özellikle Türk çiftçilerin dijital tarım araçlarını kullanmakla kalmadıklarını, aynı zamanda bilgi edinmeye daha istekli olduklarını ve dijital iletişim araçlarını daha etkin şekilde kullanmaya eğilimli olduklarını ortaya koyuyor.
2016 yılında sosyal medyayı kullanan çiftçilerin oranı yüzde 40 iken, 2020 yılında bu oran yüzde 60’ın üzerine çıktı. Araştırmada takip edilen kilit sosyal platformlar olan Facebook, Twitter, WhatsApp, YouTube ve Instagram’ın tamamında çiftçiler arasında çift haneli büyüme kaydedildi.
Türk çiftçilerin dijital erişimindeki bu artış, 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programının da katkısıyla artıyor. Program kapsamında bugüne kadar 12 ilde, toplam 3 bini aşkın mısır, ayçiçeği ve kanola çiftçisine ulaşıldı. Türk çiftçilerini sürdürülebilir tarım uygulamaları konusunda desteklemek üzere, tamamen ücretsiz olarak tasarlanan program kapsamında, dijital toprak analizi, uydudan tarla sağlığı takibi gibi dijital araçlara erişim imkanı sağlanıyor. Aynı zamanda sulama ve gübreleme gibi konu başlıklarında danışmanlık ve eğitim programları sunuluyor.
“Teknolojinin bulunmadığı bir tarım hayal edemiyorlar”
“Dijital toprak analizinin, uydudan mahsullerin gelişimini takip etmenin ve çevrim içi eğitimin faydalarını gördükten sonra, bu çiftçiler teknolojinin bulunmadığı bir tarım hayal edemiyorlar” diyen Örsel, “1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı kendisini geliştirmeye açık, çocukları için verimli ve üretken bir toprak bırakmak isteyen, özverili çiftçiler sayesinde başarılı oluyor. Hedefimiz, programımızın gıdanın geleceğini sahiplenen tüm kişi ve kurumlara rehberlik etmesi, onların da desteğiyle daha fazla bölgede, daha fazla çiftçiye ilham kaynağı olmasıdır” diye konuştu.
Çiftçilerde son 10 yılda neler değişti?
Barometre çalışması kapsamında; KONDA’nın 12 yıllık veri tabanında yer alan KONDA Barometresi ve KONDA Hayat Tarzları Araştırmalarından çiftçilere yönelik veriler derlendi.
Türkiye nüfusu ile birlikte çiftçiler de yaşlanırken, çiftçilerin ülke geneline göre biraz daha yaşlı kaldığı görülüyor.
2010 yılında, 18-32 yaş aralığındaki çiftçilerin oranı yüzde 26, 33-48 yaş aralığındaki çiftçilerin oranı yüzde 50, 49 ve üzeri yaşlardaki çiftçilerin oranı ise yüzde 25.
2020 yılında, 18-32 yaş aralığındaki çiftçilerin oranı yüzde 18, 33-48 yaş aralığındaki çiftçilerin oranı yüzde 41, 49 ve üzeri yaşlardaki çiftçilerin oranı ise yüzde 41.
Türkiye genelinde ise;
2010 yılında, 18-32 yaş aralığındaki nüfusun oranı yüzde 38, 33-48 yaş aralığındaki nüfusun oranı yüzde 38, 49 ve üzeri yaşlardaki nüfusun oranı ise yüzde 25.
2020 yılında, 18-32 yaş aralığındaki nüfusun oranı yüzde 31, 33-48 yaş aralığındaki nüfusun oranı yüzde 33, 49 ve üzeri yaşlardaki nüfusun oranı ise yüzde 33.
Çiftçilerin eğitim durumu
Türkiye nüfusunda da çiftçilerde de eğitim seviyesi yıllar içinde yükselirken, çiftçilerde lise altı eğitimlilerin baskınlığı devam ediyor.
2010 yılında, lise altı eğitim alan çiftçilerin oranı yüzde 84, lise eğitimi alanların oranı yüzde 15, üniversite eğitimi alanların oranı ise yüzde 2.
2020 yılında, lise altı eğitim alan çiftçilerin oranı yüzde 73, lise eğitimi alanların oranı yüzde 23, üniversite eğitimi alanların oranı ise yüzde 4.
Türkiye genelinde ise;
2010 yılında, lise altı eğitim alan nüfusun oranı yüzde 64, lise eğitimi alanların oranı yüzde 25, üniversite eğitimi alanların oranı ise yüzde 10.
2020 yılında, lise altı eğitim alan nüfusun oranı yüzde 53, lise eğitimi alanların oranı yüzde 29, üniversite eğitimi alanların oranı ise yüzde 18.
Çiftçilerin hayat tarzı değişimi
Türkiye nüfusu da çiftçiler de giderek kendilerini daha modern olarak tanımlıyor. Çiftçilerin yarısından çoğu kendini geleneksel muhafazakar olarak tanımlarken, modernlerin oranı yıllar içinde artış gösterdi.
2012 yılında, kendisini modern olarak tanımlayan çiftçilerin oranı yüzde 12, geleneksel muhafazakar olarak tanımlayanların oranı yüzde 54, dindar muhafazakar olarak tanımlayanların oranı ise yüzde 34.
2020 yılında, kendisini modern olarak tanımlayan çiftçilerin oranı yüzde 14, geleneksel muhafazakar olarak tanımlayanların oranı yüzde 54, dindar muhafazakar olarak tanımlayanların oranı ise yüzde 31.
Türkiye genelinde ise;
2012 yılında, kendisini modern olarak tanımlayan nüfusun oranı yüzde 27, geleneksel muhafazakar olarak tanımlayanların oranı yüzde 46, dindar muhafazakar olarak tanımlayanların oranı ise yüzde 27.
2020 yılında, kendisini modern olarak tanımlayan nüfusun oranı yüzde 30, geleneksel muhafazakar olarak tanımlayanların oranı yüzde 44, dindar muhafazakar olarak tanımlayanların oranı ise yüzde 26.
Çiftçilerin sosyal medya kullanımı
Türkiye nüfusu da çiftçiler de daha çok sosyal medya kullanmaya başladı. Çiftçiler özellikle son 5 yılda daha yüksek oranda sosyal medya kullanır oldu.
2016 yılında, sosyal medya kullanan çiftçilerin oranı yüzde 40, sosyal medya kullanmayanların oranı ise yüzde 60.
2020 yılında, sosyal medya kullanan çiftçilerin oranı yüzde 63, sosyal medya kullanmayanların oranı ise yüzde 37.
Türkiye genelinde ise;
2016 yılında, sosyal medya kullanan nüfusun oranı yüzde 59, sosyal medya kullanmayanların oranı ise yüzde 41.
2020 yılında, sosyal medya kullanan nüfusun oranı yüzde 74, sosyal medya kullanmayanların oranı ise yüzde 26.
Çiftçilerin sosyal medya platformlarını kullanımı
Facebook kullanımı Türkiye’de azalırken çiftçilerde artış gösterdi.
2016 yılında Facebook kullanan çiftçilerin oranı yüzde 36 iken, bu oran 2020’de yüzde 46’ya yükseldi.
Türkiye genelinde ise, 2016 yılında Facebook kullanan nüfusun oranı yüzde 50 iken, bu oran 2020’de yüzde 45’e geriledi.
Twitter çiftçilerde Türkiye geneline göre daha hızlı yaygınlaştı.
2016 yılında Twitter kullanan çiftçilerin oranı yüzde 6 iken, bu oran 2020’de yüzde 12’ye yükseldi.
Türkiye genelinde ise, 2016 yılında Twitter kullanan nüfusun oranı yüzde 20 iken, bu oran 2020’de yüzde 23’e yükseldi.
WhatsApp kullanımı çiftçilerde çok daha popüler hale geldi.
2016 yılında WhatsApp kullanan çiftçilerin oranı yüzde 21 iken, bu oran 2020’de yüzde 54’e yükseldi.
Türkiye genelinde ise, 2016 yılında WhatsApp kullanan nüfusun oranı yüzde 42 iken, bu oran 2020’de yüzde 65’e yükseldi.
Youtube kullanımı yaygınlaştı
2016 yılında Youtube kullanan çiftçilerin oranı yüzde 10 iken, bu oran 2020’de yüzde 25’e yükseldi.
Türkiye genelinde ise, 2016 yılında Youtube kullanan nüfusun oranı yüzde 25 iken, bu oran 2020’de yüzde 38’e yükseldi.
Instagram kullanımı Türkiye nüfusunda da çiftçilerde de katlanarak yükseldi.
2016 yılında Instagram kullanan çiftçilerin oranı yüzde 8 iken, bu oran 2020’de yüzde 26’ya yükseldi.
Türkiye genelinde ise, 2016 yılında Instagram kullanan nüfusun oranı yüzde 25 iken, bu oran 2020’de yüzde 46’ya yükseldi.
İnternete girip sosyal medya kullanmayanlar giderek azaldı.
2016 yılında ‘internete giriyorum ama sosyal medya kullanmıyorum’ diyen çiftçilerin oranı yüzde 11 iken, bu oran 2020’de yüzde 4’e kadar düştü.
Türkiye genelinde ise, 2016 yılında ‘internete giriyorum ama sosyal medya kullanmıyorum’ diyenlerin oranı yüzde 9 iken, bu oran 2020’de yüzde 5’e geriledi.
İnternete girmeyen çiftçilerin oranı giderek azaldı.
2016 yılında ‘internete hiç girmiyorum’ diyen çiftçilerin oranı yüzde 53 iken, bu oran 2020’de yüzde 32’ye geriledi.
Türkiye genelinde ise, 2016 yılında ‘internete hiç girmiyorum’ diyenlerin oranı yüzde 34 iken, bu oran 2020’de yüzde 21’e kadar geriledi.
Çiftçilerin yeni fikirlere yaklaşımı
Türkiye nüfusu da çiftçiler de yeni fikirlere açık görünüyor. Çiftçilerin yeni fikirlere açık olma eğilimi, Türkiye geneline benzer bir eğilimle yükseldi.
“Yeni fikirlerin hayatınıza olumlu katkısı olacağına inanıyor musunuz?” sorusuna, 2008 yılında “doğru” yanıtını veren çiftçilerin oranı yüzde 53, “kesinlikle doğru” yanıtı verenlerin oranı yüzde 15, “ne doğru ne yanlış” diyenlerin oranı yüzde 24, “yanlış” diyenlerin oranı yüzde 7.
Aynı soruya 2018 yılında yanıt veren çiftçilerin yüzde 58’i “doğru”, yüzde 19’u “kesinlikle doğru”, yüzde 19’u “ne doğru ne yanlış”, yüzde 6’sı “yanlış” diye yanıt verdi.
Türkiye genelinde ise;
“Yeni fikirlerin hayatınıza olumlu katkısı olacağına inanıyor musunuz?” sorusuna, 2008 yılında “doğru” yanıtını veren nüfusun oranı yüzde 56, “kesinlikle doğru” yanıtı verenlerin oranı yüzde 15, “ne doğru ne yanlış” diyenlerin oranı yüzde 22 “yanlış” diyenlerin oranı yüzde 6.
Aynı soruya 2018 yılında yanıt veren nüfusun yüzde 58’i “doğru”, yüzde 15’i “kesinlikle doğru”, yüzde 19’u “ne doğru ne yanlış”, yüzde 6’sı “yanlış” diye yanıt verdi.
Çiftçilerin yeni teknolojilere yaklaşımı
Türkiye nüfusu da çiftçiler de yeni teknolojilere açık görünüyor. Çiftçilerde bu yargıya kesinlikle katılıyorum diyenlerin sayısı ise yükseldi.
Yeni teknolojilerin hayatınıza olumlu katkısı olacağına inanıyor musunuz? sorusuna, 2008 yılında “doğru” yanıtını veren çiftçilerin oranı yüzde 54, “kesinlikle doğru” yanıtı verenlerin oranı yüzde 18, “ne doğru ne yanlış” diyenlerin oranı yüzde 19, “yanlış” diyenlerin oranı yüzde 6.
Aynı soruya 2018 yılında yanıt veren çiftçilerin yüzde 51’i “doğru”, yüzde 17’si “kesinlikle doğru”, yüzde 21’i “ne doğru ne yanlış”, yüzde 9’u “yanlış” diye yanıt verdi.
Türkiye genelinde ise;
Yeni teknolojilerin hayatınıza olumlu katkısı olacağına inanıyor musunuz? sorusuna, 2008 yılında “doğru” yanıtını veren nüfusun oranı yüzde 56, “kesinlikle doğru” yanıtı verenlerin oranı yüzde 18, “ne doğru ne yanlış” diyenlerin oranı yüzde 20, “yanlış” diyenlerin oranı yüzde 5.
Aynı soruya 2018 yılında yanıt veren nüfusun yüzde 51’i “doğru”, yüzde 17’si “kesinlikle doğru”, yüzde 21’i “ne doğru ne yanlış”, yüzde 9’u “yanlış” diye yanıt verdi.
Kaynak: www.gidahatti.com