Adana’da 20 bin büyükbaş hayvanı bulunmasının yanı sıra aynı zamanda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hayvancılık Meclisi Başkanı ve Adana Ticaret Odası (ATO) Meclis Üyesi olan besici Mehmet Şahbaz, besicilerin çiftliklerini kapattığını söyledi. Besicilerin sorunlarını anlatan Mehmet Şahbaz, “Türkiye’de önce meralar bitti, şimdi de yem fiyatlarının yüksekliğinden hayvanının önüne yem koyamayan besiciler, bitiyor.” dedi.
TOBB Hayvancılık Meclisi Başkanı Mehmet Şahbaz, besicilerin temel sorunun girdi maliyetleri olduğunu ifade ederek, hayvan yemi olarak kullanılan arpa ve mısır giderlerinin devlet tarafından karşılanmasını istedi.
Şahbaz, “Geçen yıl yüzde 50- 60 dolayında yem girdilerinde maliyetlerimizde artış oldu Türkiye’de. Hiçbir geri çekilme de olmadı fiyatlarda, hayvan yemi olarak kullandığımız arpa ve mısır giderlerimizi devlet karşılamalı, yoksa sektör bitme noktasında” diye konuştu.
Adana’da 200 bin metrekare kapalı alana sahip, 2 bin 500 dönümde kurulu çiftliğinde farklı cinslerden 20 bin civarında büyükbaş hayvan bulunan Şahbazlar Çiftliği’nin sahibi Mehmet Şahbaz, izlenen dış ticaret politikasının sektöre zarar verdiğini söyledi. Şahbaz, şöyle konuştu:
Artık köylü kültürü de kalmadı mera da kalmadı, artık üretici ne yapıp edip mısır silajını çiftliğinde depolamalı. Hem nicelik tarafında kaybediyoruz hem de nitelik tarafında kaybediyoruz.
Eskisi gibi mera kalmadı, bugün hayvanlar meraya çıksa meradan faydalanma oranı yüzde 15-20 ama hayvanlar ağıla girdiğinde yine önüne yem konulması gerekiyor. Bu rakamlarda hayvanların önüne yem koymak da üreticiyi bitiriyor, çünkü para kazanamıyor.
“ET İTHALATI ÇOK ZARAR VERDİ”
Et fiyatlarının yükselmesini önlemek adına ithalatına izin verilen büyükbaş hayvanların ihracatının ise yasak olduğunu dile getiren Şahbaz, besicilerin sektörden çekilmeye başladığını, halen zararına çalışanların da zamanla bu işi bırakmak zorunda kalacağını ifade etti.
Mehmet Şahbaz, “Bunu değerlendirmek için son 5 yılı değerlendirmek lazım. İthal et ülkemize çok geldi, bu ithal etin de günü doldu. Et-Süt Kurumu böyle olunca hepsini piyasaya sürdü. Doğal olarak etin karkas fiyatında 1 TL dahi artış olmadı.
Maliyetimiz 40 TL’nin üzerinde şu anda besi sektörü zarar etmeye devam ediyor. Son 5 yılda dana karkas fiyatı yüzde 44 arttı ama aynı 5 yılda besi yem fiyatı yüzde 106 yükseldi.
Dolayısıyla maliyetlerin önemli bir kısmı besicilerin üzerinde. Bu nedenle üretici perişan oldu. Bu zararların karşısında insanlar dayanamıyor ya iflas ediyor ya da sektörden çekiliyor” şeklinde konuştu.
BU MALİYETLERLE BU İŞ YÜRÜMEZ
Girdi maliyetlerinde son bir yılda ortalama yüzde 60’ın üzerinde artış olduğuna dikkat çeken Mehmet Şahbaz, şunları söyledi:
“Pamuk ve ayçiçek küspesi gibi ürünlerde artış yüzde 100’e yakın. Üretici olarak temel sorunumuz yem başta, girdi maliyetlerinin yüksekliği. Devletin destek vermesi, hayvanların yem girdisinde arpa ve mısırı desteklemesi lazım.
Devlet hayvan başına 12 ay mısır ve arpayı desteklemeli. Ancak mevcut durumda tam tersi oluyor, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) 1.625 liraya besiciye yem verirken, piyasa bize 1.900 liradan veriyor. TMO’nun üreticiye, biraz daha destek vermesi lazım.
YEM BİTKİSİNİ KENDİMİZ EKİYORUZ YİNE YETİŞTİREMİYORUZ
Çiftlikte kendilerine ait 2 bin 500 dönüm arazinin dışında başka araziler de kiralayıp toplam 10 bin dönüme hayvan yemi için mısır ektiklerini aktaran Şahbaz, bu şekilde kullandıkları yemin yüzde 30’unu karşıladıklarını, kalan bölümü piyasadan aldıklarını ifade etti.
Şahbaz, çiftlikten kesime haftalık olarak hayvan gönderdiklerini, piyasanın durumuna bağlı olarak sayınının değiştiğini kaydetti.
ET NEYSE DE SÜT HİÇ PARA ETMİYOR
Şahbaz, sözlerini şöyle devam ettirdi:
Et kısmen de olsa para ediyor ama süt maalesef hiç para etmiyor umarım ki süt de biraz değer kazanırsa, insanlar ineklerini kesmek zorunda kalmazlar.
Besicinin enflasyon oranında para kazanması lazım. Türkiye’de en azından üreticinin maliyetinin üzerinde bir iki puan daha kazandırması lazım ki üretici enflasyona karşı ezilmesin.
Köylerde besicilik devam etsin oradaki insanlar para kazansın ki şehirlere gelmesinler. Şehre gelirlerse, vasıfsız göç gelmiş oluyor ayrıca üretimi de bırakıyor çiftliği kapatıyor.
Her sektör babadan oğula geçiyor ama besicilik babadan oğula geçmiyor, maalesef sektörden çıkınca da geri dönülmesi mümkün olmuyor.
Adana’da çiftliklerini kapatan birçok üretici var. Bizim amacımız üretime devam etmek ama en azından sektör olarak enflasyona yenilmeyelim diyoruz.
Kaynak: www.sozcu.com.tr