Armağan Kabaklı
Türkiye’nin tarım politikalarında ithalatın payının artması eleştiri konusu olmaya devam ederken Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, “Buğday ekim alanları 2004 yılında 93 milyon dekar iken, ithalata dayalı politikalar ve yerli üreticinin ısrarla desteklenmemesi sonucu 2019 yılında 24,5 milyon dekar azalarak 68,5 milyon dekara düşmüştür” diye konuştu.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre 2020 yılının ilk 11 ayında 4 milyon ton gübre ithal edilerek karşılığında 1 milyar dolar para ödendi. 9 milyar dolarlık canlı hayvan, 3 milyar dolarlık ise ormancılık ithalatı yapıldı. 1975’te 1 kilo buğday ile 1,07 litre mazot alınabilirken, 2020 yılında 1 kilogram buğday fiyatının karşılığının 0,16 litre mazot olduğunu belirten Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, “Cumhuriyet tarihinin ithalat rekoru kırılırken buğday ekim alanları da 24,5 milyon dekar azaldı” dedi.
‘TARIMSAL ÜRETİMDE DEĞİL PAZARLAMADA KÂR VAR’
Türkiye’de tarımsal yapıdaki bozuklukların, tarımsal ürünlerin pazarlama organizasyonuna da yansımakta olduğunu kaydeden İncefikir, “Genellikle çok sayıda aracının yer aldığı uzun pazarlama kanalları ile pazarlama hizmetlerinin yetersizliği nedeniyle yüksek pazarlama kârlarının görüldüğü bir pazar yaratıyor. Tarımsal üretimde doğa koşullarının egemen olması nedeniyle arz esnek değildir. Tarımsal üretimde temel üretim faktörü olan toprağın sınırlı olması, üretim miktarını zorunlu olarak sınırlandırıyor” diye konuştu.