Türkiye’de siyah incir sezonu, üreticiler açısından iyi geçerken, ihracatçılar doğru fiyat politikasında sürdürülebilirlik sağlanmasını istiyor.
Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Başkan Yardımcısı Senih Yazgan, incirin kalitesini ve verimini artıran sonbahar yağışları açısından Bursa bölgesinin bu sezon son derece yetersiz kaldığını söyledi.
Yağışların az olmasının verim ve kalitede özellikle kalibrasyon, yani incirin büyüklüğü açısından sıkıntılara neden olduğunu ifade eden Yazgan, “Sürgün boyları kısa kaldığı için olgunlaşma çok hızlı gerçekleşti. Bütün bu olumsuzluklara rağmen üreticileri inanılmaz derecede memnun eden açılış ve rakamlarla başladık.” dedi.
Yazgan, incir sezonunda rakamların genelde yüksek başladığını, sonradan düştüğünü hatırlatarak, “Üreticilerin bu yılki beklentisi de bu yöndeydi. Çok kısa bir süreliğine fiyatlardaki azalışa üreticilerimiz dahi tepki göstermedi. Ardından tekrar hızlı bir yükselişle üreticilerimize bu yıl ortalama kilogram başına ödediğimiz rakam 15 lira civarındaydı. Bu normal koşullarda ihracatçının dolar bazındaki ihracat rakamlarına eş değer gelir. Yani üreticiler bu yıl çok memnun olabilir.” diye konuştu.
“Üreticimizi memnun etmek hepimizin görevi”
Yazgan, üretici açısından işlerin iyi gittiğini ancak ihracatçıların pazardaki yeri korumak adına zararına dahi olsa incir ihraç ettiğini dile getirdi. İhracatçıların birçok ürünle ihracat yaptığını vurgulayan Yazgan, şöyle devam etti: “Yabancı marketler süreklilik açısından ‘Diğer ürünleri satabilmek için bize incir de getirmek zorundasın’ diyorlar. Birçok ihracatçımızın, marketteki yerlerini ve sürekliliği koruyabilmek için bu yıl zararına dahi olsa incir ihracatı gerçekleştirdiğini biliyoruz. Üreticimizi memnun etmek hepimizin görevi. Diğer taraftan da ihracatçımızı da korumakla yükümlüyüz. Dolayısıyla doğru bir fiyat politikası sağlarsak gelecek yıllarda incirde bu yaşanan mutluluğu sürdürülebilir hale getiririz. Aksi takdirde bu oyunun içinde olan ihracatçıların yavaş yavaş çekilebileceği korkusunu biz bu yıl itibarıyla sanki biraz kokladık gibi gözüküyor.”
“Uzak Doğu pazarları ihracata yeni bir boyut getirebilir”
Yeni pazarların ihracata farklı bir ivme kazandırabileceğine işaret eden Yazgan, “Uzak Doğu pazarları ihracata yeni bir boyut getirebilir. Hong Kong pazarı açıldı. İnsanlar yeni yeni tanıyorlar. Pandemi nedeniyle taşımacılıkta biraz sıkıntı yaşandı. Belki önümüzdeki yıllarda pandeminin azalması ve yeni pazarlarla bu sorunları ortadan kaldırabiliriz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’den geçen yıl 17 bin 600 ton civarında siyah incir ihraç edildiğini hatırlatan Yazgan, “Bu sene siyah incir ihracatı 17 bin ile 17 bin 600-17 bin 700 bandında olabilir. Geçen hafta itibarıyla 17 bin 100 tonu geçmişiz. Bu güzel bir rakam. Biz bunu daha üst seviyelere taşımak zorundayız. Bunu yapabilecek olan üreticilerimiz var. O ürünleri alıp pazarlayacak olan ihracatçılarımız var. Her iki dengeyi de korumak açısından sürdürülebilir bir fiyat politikasının umarım gelecek yıl sağlanmasıyla siyah incir her zamanki gibi iki tarafı da mutlu eder.” diye konuştu.
Siyah incirle ilgili 3 dilde tanıtım filmi hazırlandı
Ülkeler arasındaki bitkisel karantina anlaşmalarının yaş meyve ve sebze ihracatındaki en önemli engel olduğunu vurgulayan Yazgan, ilgili bakanlıkların Uzak Doğu ülkeleriyle yürüttüğü karantina süreçlerinin olduğunu ve bu engel aşıldığı takdirde o pazarlara hızlı bir şekilde girilebileceğini anlattı.
Bursa siyah inciriyle ilgili İngilizce, Rusça ve Çince olmak üzere üç dilde tanıtım filmi hazırladıklarını ve bu filmi hedef ülkelerdeki belli kanallarda yayımlanmasını sağladıklarına dikkati çeken Yazgan, şunları kaydetti: “İncire olan algıyı oluşturmak istiyoruz ki talep miktarları artsın. Eğer böyle bir aktivasyonu yaparsak belki o pazarlardan ülkemizle ilgili bu karantina süreçlerinin hızlandırılmasıyla ilgili talepleri oluşur. O zaman bu süreçleri kısa sürede halledip ihracatın hızını artırma şansımız olabilir. Bursa siyah incirinde önümüzdeki en büyük pazar Çin yani Uzak Doğu pazarı. Hong Kong nüfus açısından küçük ölçüde ama değer açısından yüksek değerli pazarlama şansına sahip olduğumuz bir ülke. Hong Kong’dan Çin’e, Tayvan’a, Singapur’a, Malezya’ya sıçrayabilirsek o zaman hem üreticimize hem de ülkemize gerçekten anlamlı bir değer katabiliriz.”
Kaynak: www.dunya.com