ABD’de yapılan bir araştırma diyabet ile kahvaltı ilişkisine dair önemli bir sonuç ortaya çıkardı. Buna göre kahvaltı yerine akşam yemeğini tercih edenlerde kalp damar hastalıklarına bağlı yaşam kaybı riski yüzde 69, diyabete bağlı ölüm riski ise 2 kat artıyor. Endokrinolog Prof. Dr. Hasan Aydın, “Sağlıklı beslenme dediğimizde Türk tipi kahvaltıyı örnek verebiliriz. Bizim kahvaltımızın içerisindeki zeytin, zeytinyağı, yeşillikler içeren, domates, salatalık olan kahvaltı tipi, sağlık için gerekli olan besin öğelerinin bir bileşiminden oluşuyor” dedi.
Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın, Türkiye’de diyabetin tehlikeli şekilde arttığını belirtti ve araştırma sonuçlarına dikkat çekti: “Türk toplumunu yüzde 13.7’sinin diyabet olduğunu görüyoruz. Bu da sokakta karşılaştığımız her 7 insandan birinin diyabet olduğunu gösteriyor. Hangi öğünü tükettiğimizin ölüm riski üzerine etkisini araştıran bir çalışmanın sonuçları var elimizde.
Bu çalışmada 4 bin 700 kişi 10 yıl boyunca takip ettiklerinde beslenme alışkanlıklarında kahvaltı ya da akşam yemeği tercihlerinin yaşam kaybı riski üzerine olan etkisi araştırılmış. Bunun sonucunda akşam yemeğini ana öğün olarak tüketen insanlarda kahvaltıyı ana öğün olarak tüketenlere kıyasladığımız zaman ölüm riskinin kalp damar hastalıklarına bağlı olanda yüzde 69, diyabete bağlı ölüm riskinde ise iki kat artış oluşturduğunu gözlemliyorlar.
Yine bu araştırmaya katılan insanlarda akşam yemeği öğününden yüzde 5’lik bir kaloriyi alıp sabah öğününe eklendiğinde ise yaşam kaybı riskinin eşitlendiği gözleniyor. Bu çalışmada 4 bin 700 kişi takip edilmiş 10 yıl boyunca. 2003 ve 2014 yıllarından başlamak üzere ilk 10 yıllık takip süresi sonunda hastalardan toplam 913 kişi yaşamını yitirmiş.
Bunlardan 269 kişi diyabet nedeniyle yaşamını yitirirken 314 kişinin ise kalp ve damar sistemi problemlerine bağlı olarak yaşamlarını kaybettikleri gözlemlenmiş. Risk açısından baktığımızda da kahvaltı yerine akşam yemeğini tercih eden kişilerde kalp damar sistemi hastalıklarına bağlı yaşam kaybı riskinin yüzde 69 oranında diyabete bağlı yaşam kaybı riskinin ise 2 kat oranında arttığı gözlemlenmiş.”
Türk tipi kahvaltıyı önerdiğini söyleyen Prof. Dr. Aydın sözlerine şöyle devam etti: “Sağlıklı beslenme dediğimizde Türk tipi kahvaltıyı örnek verebiliriz.Bizim kahvaltımızın içerisindeki zeytin, zeytinyağı, yeşillikler içeren, domates, salatalık olan kahvaltı tipi, sağlık için gerekli olan besin öğelerinin bir bileşiminden oluşuyor. Burada dikkat edilmesi gereken nokta karbonhidrat içeriğinin yüksek olmaması.
Reçel, bal gibi besinlerin çok tüketilmemesi, ekmek tüketimini 1-2 dilim ile sınırlı tutmak, onu da daha çok lifli olan ekmek türlerinden tercih etmek gerekiyor. Belki burada hazır beyaz ekmekler yerine evde yapılmış ekmek tercih etmek daha doğru olabilir. Kahvaltıda bir miktar karbonhidrat almak gerekiyor fakat bunu yaparken ağırlığına dikkat etmek gerekiyor ve rafine ürünlerden uzak durmak lazım.
Eğer beyaz undan yapılmış bir ekmek tüketiyorsanız bu sağlıksız olan bir beslenme şekli. Onun yerine daha çok yulaflı, kepekli, karışım türü unlardan yapılmış ekmekleri tercih etmek gerekiyor.”
Kahvaltının hücrelerin tamiri için önemli ve gerekli olduğunu da sözlerine ekleyen Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın sözlerini şöyle tamamladı:
“En büyük hata kahvaltı yapmamak. Çoğu insan kahvaltı yapmadan güne başlıyor. Halbuki bütün gece boyunca vücudumuz birtakım hücrelerimizin tamiri ile uğraşıyor ve enerji kaybediyor. O enerji kaybı ile güne başlarken kahvaltı yapmamak bizim aslında vücudumuzun enerjisinin daha da düşmesine sebep oluyor. Türkiye’de diyabet sıklığı, en son yapılan diyabet araştırması 10 yıla yakın bir zaman öncesinde yapıldı.
Bu veriye göre yüzde 13.7 diyabet görülme sıklığı var. Bu oranın daha yüksek olduğu düşünülüyor. Sokakta karşılaştığımız her 7 insandan bir tanesi diyabet. Bu oranın içerisine diyabetin öncülü olan prediyabet vakalarını da eklediğimizde her 3 kişiden 1’inin diyabet ya da diyabet riski taşıdığı sonucu çıkıyor. Hastaların yüzde 40’ındaki can kaybı nedeni ise kalp krizi ya da felç.”
Kaynak: www.sozcu.com.tr