Gümüşhane’de 44 yıl önce bir öğretmenin girişimleriyle Dünya Bankası’ndan alınan krediyle kurulan Gümüşsu Kuşburnu Fabrikası’nda üretim 7 yılın ardından yeniden başladı. Hiçbir katkı maddesi kullanılmadan üretilen ürünler ise piyasada yoğun ilgi görüyor.
Merkeze bağlı Tekke köyünde 1974 yılında merhum emekli öğretmen Kemal Saygınar tarafından 7 ayrı kooperatif kurulmasının ardından Dünya Bankası’ndan alınan krediyle temelleri atılan, merhum Vali Ayhan Çevik döneminde de zirveye ulaşan Gümüşsu Kuşburnu Fabrikası özelleştirmenin ardından 2011 yılında ekonomik sıkıntılar nedeniyle kapanmıştı.
Geçtiğimiz aylarda Gümüşhane Belediyesi tarafından Halk Bankası’ndan satın alınarak şirket aracılığıyla tekrar işletilmeye başlanan ve bir dönem ülke genelindeki tüm marketlerde satılan hatta Gümüşsu markasıyla ihracata başlayan fabrikanın bacası 7 yılın ardından ülke genelinde büyük fabrikaların bile konkordato ilan ettiği dönemde tekrar tütmeye başladı.
Kapanmadan önce fabrikanın genel müdürü olan, şimdi de belediye şirketi bünyesinde fabrika müdürü olarak görev yapan Yüksel Demir, Gümüşsu fabrikasının 1974 yılında kurulduğunu belirterek fabrikanın kuruluş sürecini şu sözlerle anlattı: “Kendisini rahmetle andığımız Kemal Saygınar hocamızın kafasında kuşburnuyla ilgili bir kıvılcım oluşmuştu. Bununla ilgili 10 tane kooperatif kurdurdu köylerde. Bunların ardından kooperatifler birliğini kurdu. Bu birlikle beraber Dünya Bankası’ndan kredi kullanarak 1974’de bu işe başladı. 1978 yılında da ilk üretimini yaptı. İlk üretime başladığında çeşit çok fazlaydı. Ayvasından, eriğine, elmasından tüm marmelat çeşitlerini yapıyordu. Zaman içerisinde piyasadaki karlılık oranına bakıldığında kuşburnu, kızılcık, böğürtlen ve alıçla devam etti.”
Fabrikanın 1992 Anonim Şirkete dönüştüğünü ve 1993 yılında dönemin Valisi merhum Ayhan Çevik’le birlikte 1996 yılına kadar Gümüşsu’nun zirveye taşındığını kaydeden Demir, üretimin en yüksek olduğu, hammaddenin en fazla alındığı ve dünya teknolojisinin fabrikaya geldiği dönemin bu dönem olduğunu kaydetti.
Fabrikanın 1997 yılında özelleştirme kapsamında özelleştirildiğini 2010 yılında Gümüşhane’den ilk ihracatı yaptığını kaydeden Demir, yıllık 500 bin dolarlık bir ihracat rakamına ulaşıldığını, bütün ulusal zincir mağazalarda olduğunu ifade ederek, “Tercihen alınan ve aranan bir ürün haline geldi. 2010 yılında çok zirveye çıkınca da, ‘El değiştirme zamanı geldi’ dedi birileri. O dönem 6 ayda bu işletmenin ipi çekildi ve 6 ay içerisinde kapatıldı. Kim nasıl kapattı hala işin başında ben olduğum halde hala onu arıyorum. Bir gün birileri bunun hesabını verecekler” diye konuştu.
Gümüşsu’nun bir dünya markası olduğunu, Yüksekova’dan Tekirdağ’a, Karadeniz’in en ücra köşesinden Güneydoğu’nun en ücra köşesine kadar bilinirliği çok yüksek olan bir marka olduğunu hatırlatarak bundan 8 yıl önce yapılan marka değeri araştırmasında Gümüşsu’nun o dönem 5 milyon lira civarında bir marka değeri olduğunu kaydeden Demir, “Bugün bile hala insanlar Gümüşsu markası adında meyve suyu ve marmelat arıyorlarsa demek ki bu markanın bilinirliği hala yüksek noktada” dedi.
Fabrikanın kapandıktan 7 yıl sonra Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen tarafından icra kanalıyla geçtiği Halk Bankası’ndan satın alındığını ifade eden Demir, “Gümüşhane Belediyesi burayı satın aldı. 5-6 ay bakım onarımdan geçti. Teknolojimiz zaten yeniydi. Ufak tefek dokunuşlarla beraber fabrika tekrar üretim aşamasına geldi. Eylül ayı itibariyle de bacası tekrar tütmeye başladı” şeklinde konuştu.
Fabrikada şu anda 30’a yakın personel istihdam edildiğini ve 27 Kasım itibariyle de Gümüşhane piyasasında her noktaya ürünleri ulaştırdıklarını dile getiren Demir, “Bundan sonra Belediye Başkanımız Ercan Çimen’in hedefi şu; Yeni teknolojilerle beraber ürün portföyünü geliştirmek, daha fazla üretim yapmak ve ihracatta eski günlerine dönüp hedefi 5 milyon dolarlık bir ihracat yapmak. Bizde elimizi taşın altına koyduk. Şu anda tam kapasite üretim yapmaya devam ediyoruz. Umarım Gümüşsu eski günlerine döner, bir daha üretim kesintisi olmaz” dedi.
Sadece çalışan 30 kişiye değil Gümüşhane’de 3 bin aileye katkı sağladığının altını çizen Demir, “Fabrikanın açılışı hammaddenin bittiği döneme denk gelmesine rağmen Gümüşhane’de bugüne kadar hiç para etmeyen 150 ton alıç alındı. 200 ton üzerinde de kuşburnu alımı yapıldı. Bugün bile halen köylerden insanlar kuşburnu getiriyor. Şu anda sadece hammadde olarak yılda 5 bin 600 ton meyve işleme kapasitesine sahip fabrikamız. Günlük 30 ton üzerinde mamul üretimi yapıyoruz. 3 üretim bandımız var. Şişe, marmelat ve aseptik dolum hattımız ayrı ayrı çalışabilecek durumda. Ufak dokunuşlarla bu kapasiteyi 2 katına çıkarma imkanına sahibiz” diye konuştu.
Kuşburnu, kızılcık, böğürtlen ve alıç marmelatının yanında yakında karadut, yaban mersini marmelatı da yapacaklarını, meyve suyunda kuşburnu, kızılcık, böğürtlen yaptıklarını, dut, üzüm, keçi boynuzu pekmezi işleyebildiklerini, ayrıca limonata ve 12 çeşit doğal çay üretim grupları da olduğunu ifade eden Demir, Gümüşsu ürünlerinin diğer ürünlerden en önemli farkının hiçbir ürününün içerisinde en ufak bir katkı maddesinin olmaması olduğunu belirterek, “Şu anda kullandığımız kuşburnu suyunda sadece yüzde 55 kuşburnu, yüzde 45 pancar şekeri ve doğal olarak limon suyu konsantresi var. Bunların dışında hiçbir şey yok. Glikoz şurubu kullanmıyoruz. Genleriyle oynanmış mısırdan yapıldığı ve bu konuyla ilgili sürekli spekülasyon yapıldığı, içerisinde ne olduğunu bilemediğimiz için kullanmıyoruz” ifadelerini kullandı.
(İHA)