Hollanda merkezli tarım otomasyon sistemleri üreticisi Lely’nin Türkiye Genel Müdürü Jülide İyigün, Türkiye’de hayvan sayısının yeterli, buna karşın çiftliklerin ölçekleri ve verimliliğinin düşük olduğunu söyledi.
Hollanda, yüz ölçümü bakımından küçük bir coğrafyada yer almasına karşın tarım ve hayvancılık konusunda dünyanın lider ülkeleri arasında yer alıyor. Hiç kuşkusuz, bu başarıyı teknolojiye yaptıkları yatırımlarla elde eden Hollanda’da 1948 yılında kurulan çiftlik otomasyon sistemleri üreticisi Lely, son 5 yıldır Türkiye’de de faaliyet gösteriyor.
Lely Türkiye Genel Müdürü Jülide İyigün, çiftlik teknolojileri ve Türkiye’de hayvancılığın genel görünümüne ilişkin DÜNYA’ya değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de hayvan sayısının Avrupa’ya kıyasla yüksek olduğunu, ancak çiftlik ölçekleri ve verimliliklerinin düşük kaldığını söyleyen İyigün, Türkiye’de 6 milyon kadar süt sığırı, 1 milyondan fazla da çiftlik bulunduğuna dikkat çekerek çiftliklerde ortalama 5 civarında hayvan bulunduğunun altını çizdi. İyigün, büyük çiftlik sayısının ise 20 bin kadar olduğunu aktardı.
Ülkenin batısında, 100 baş ve üzeri süt sığırına sahip çiftliklerde yaptıkları bir araştırmaya göre; çiftçilerin yüzde 69’unun aynı zamanda başka bir iş yaptığı ve çiftçiliği ek iş olarak gördükleri, yüzde 30’unun da çiftçiliği yatırım olarak değerlendirdiği sonucuna ulaştıklarını söyleyen İyigün, “Sonuçlara bakınca; ekipman, makine var ama hayvancılık konusunda bilgi eksiği var. Aileden çiftçi olan gençleri keşke kaybetmesek, bunu sürdürseler. O zaman çiftçilik bilgisi ile teknoloji bir araya gelmiş olur” dedi.
Günümüz teknolojisiyle hayvanların 7 gün 24 saat takip edilebildiğini belirten Jülide İyigün, Türkiye’de ise çiftçilikte veri kullanımının yetersizlik olduğunu söyledi. Bu konuda kendi sistemlerinin sunduğu olanakları anlatan İyigün şöyle konuştu: “Bizim sistemlerimiz sürekli olarak veri toplayan ve karşılaştırmalar yapabileceğiniz bir altyapıya sahip. Bir çiftçi, herhangi bir ülkede kendi ölçeğindeki çiftliğin verilerine ulaşarak karşılaştırmalar yapabilir. Robotla sağım yaptığınızda; sütten veri toplanıyor, sensörler hayvanın geviş getirme sayısını, hareketlerini analiz ediyor. Bunlar bir hastalığın belirtilerini yakalamanızı sağlıyor, süt kalitesindeki değişimleri size bildiriyor, buzağılama aralıklarını sağlıklı şekilde takip edebiliyorsunuz. Tarım teknolojilerinde geride değiliz, ülkemize teknoloji geliyor. Önemli olan onu kullanacak bilgi birikimi ve istekliliğe sahip olmak. Çiftçiler geleneksel metotlarla iş yapmak istiyor. Değişim, diğer alanlar kadar hızlı olmuyor. Ancak, elbette jenerasyon değiştikçe teknolojiye olan ilgi artıyor, bu anlamda genç çiftçiler daha ilgili.”
“Otomasyon ile stres azalıyor, verim artıyor”
Otomasyon sistemleri ile insan hatasının ortadan kalktığını aktaran İyigün, buna en iyi örnek olarak süt sağım robotu Astronaut’u gösterdi. İyigün, bu ürünü ve faydalarını şu sözlerle aktardı: “Ortamda insan olmaması hayvanların stresinin azalmasında önemli bir faktör. Stres, süt kalitesi ve miktarını doğrudan etkiliyor. Astronaut ile süt sağımı, hayvanın kendi ortamında yapılıyor. İnek, günde 3 kez makineye kendisi giriyor, süt sağımı otomatik olarak gerçekleşiyor.”
Astronaut süt sağım robotunun 65 sağmalla fizibil olduğu bilgisini veren İyigün, “Bu da yaklaşık 100 baş hayvana denk geliyor. Avrupa’da verimin daha yüksek olmasından ötürü gerekli sağmal sayısı 30’a kadar düşebiliyor” dedi.