Türkiye’yi etkisi altına alan soğuk hava, kış günlerinin vazgeçilmez içeceği bitki çaylarına rağbeti artırdı. Vatandaşlar, özellikle soğuk algınlığı, grip, nezle gibi hastalıklardan korunmak için çeşitli bitki çaylarına yönelirken, aktarlar bitki çaylarının işin ehli kişilere danışılarak tüketilmesi gerektiği uyarısında bulundu.
Havaların hızla soğuduğu, sık sık sıcaklık değişimlerinin yaşandığı günler, soğuk algınlığı, nezle ve gribe de davetiye çıkarıyor. Vatandaşların hastalıklardan korunmak için ilk başvurdukları yöntem ise bitki çayları oluyor. Soğuk havalar bitki çaylarına rağbeti artırırken, aktarlarda en çok zencefil, zerdeçal, tarçın, ıhlamur, adaçayı gibi şifalı bitkiler ile çeşitli bitkilerin bir araya getirildiği karışımlar satılıyor. Ancak, işin ehli aktarlar, şifalı bitkilerin sayılamayacak kadar çok yararının yanında, içerikleri nedeniyle çeşitli hastalıklarla ilgili zararları da olabileceği, dolayısıyla bilinçli kullanılması gerektiği konusunda vatandaşları uyarıyor.
“Kışın daha çok soğuk algınlığı için insanlar bitki çaylarına yöneliyor”
Mersin’in en işlek caddelerinden Silifke Caddesi üzerinde 43 yıldır aktarlık yapan Mahmut Karadayı, bitki çaylarının faydaları ve nasıl tüketilmesi gerektiği konusunda İHA muhabirine açıklama yaptı. Kışın gelmesi ve soğukların başlamasıyla birlikte en fazla tüketilen ve halk tarafından da çok bilinen bitkilerin zencefil, tarçın, zerdeçal, papatya, hatmi çiçeği ve ebegümeci olduğunu söyleyen Karadayı, özellikle zerdeçalın vücudun bağışıklık sistemini güçlendiren en iyi bitkilerden biri olduğunu belirtti. Karadayı, bunlar dışında çoğu halk tarafından bilinmeyen çok çeşitli şifalı bitki olduğunu söyledi. İnsanların ilaçlardan daha çok bitki çaylarına yöneldiğini vurgulayan Karadayı, “İnsanlar hiçbir yan etkisi olmayan, gayet doğal, natürel bitki olarak bu çayları tercih ediyorlar. Başta insanımızın yakinen bildiği ıhlamurdur, ada çayıdır, zencefildir, tarçındır, karanfil ve papatya soğuk algınlığına gelen güzey şeylerdir. Daha ötesinde farklı hastalıklara daha güzel bitkiler de var. Kışın daha çok soğuk algınlığı içi insanlar bitki çaylarına yöneliyor. Şu anda vatandaşta da buna epey bir yönelme var” diye konuştu.
“İnsanlarımız kimyasal katkı olan içeceklerden kaçınsınlar”
En fazla zencefil, ıhlamur ve ada çayının satıldığını belirten Karadayı, “Ama tabi ‘hatmi’ bunlardan hep üstündür ama kimsenin bundan haberi yok. Hatmi gerçekten anjin, öksürük, bronşite çok iyi geliyor. Fakat insanlarımız ıhlamuru bildiği için ona yöneliyor. Ama ıhlamurda şu anda bayağı bir pahalı. Kilosu 150 lira. Almada insanlar sıkıntı çekiyor, diğer alternatif bitki çaylarına yöneliyor. Bunun yanında pekmez de tüketiliyor. İnsanlarımız kimyasal katkı olan içeceklerden kaçınsınlar. Direkt bitkiler dururken sitrik asitle yapılan toz tarçındır, zencefildir, kivi gibi içecekler hep kimyasaldır. Bunların hiçbiri doğal değildir. Hatta ben sallama poşet çaylarını bile tercih etmiyorum. Bunlar işlev görmüş, içindeki ne bilmiyoruz. Burada vatandaşlarımız dikkatli olması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Dışarıdan ithal edilen şeylere itibar etmesinler”
Kış aylarında tüketilmesi gereken bitki çaylarından da bahseden Karadayı, “Zerdeçalı çoğu insan bilmez. Aslında zerdeçal çok kıymet bitki. Vücuttaki bağışıklık sistemini güçlendiriyor, kanı ve karaciğeri temizliyor. Bunun yanında zencefil, tarçın bilakis şeker hastaları için tavsiye edilen bitki çayları. Çörek otu çok önemli. İnsanlar bunları kullanırlarsa çok fayda görürler. Benim bu işte 43 yıllık bir deneyimim var. Bugüne kadar bir tek şikayet almadım. İnsanları burada kandırmıyorum. Doğal neyse o ürünü satıyorum. Ancak insanlar televizyonda gördükleri bazı zararlı şeylerden etkileniyor ve ikna etmekte zorlanıyorum. Özellikle dışarıdaki değişik bitki çaylarına itibar ediyorlar. Bunlara gerek yok. Bizim burada çayımızda var, şekerimiz de var. Dışarıdan ithal edilen şeylere itibar etmesinler. Onun için ehil insanlara gidilirse daha iyi olur. Bu işi kullanan da çok, sahtekarı da çok. Fazla racon da keserler, buna da inanmamak lazım. Yazıktır, günahtır, halk avamdır, bunlara en ucuz, en faydalı, hiç zararı olmayan bitkilerden verilirse hem müşteri memnun olur hem de bizim aldığımız para helali hoş olur. Bunu dürüstçe yapmak benim şiarım” ifadelerini kullandı.
(İHA)