Cumhuriyet’in ilk yıllarında yerel girişimcilerin birleşerek Uşak’ta kurduğu Türkiye’nin ilk şeker fabrikasında 90 yıl önce başlayan şeker pancarının şeker kristallerine dönüşüm yolculuğu ilk günkü heyecanla sürüyor.
Cumhuriyetin ilk yıllarında yerel girişimcilerin birleşerek Uşak’ta kurduğu Türkiye’nin ilk şeker fabrikasında şeker pancarının kristale dönüşüm yolculuğu 90 yıldır ilk günkü heyecanla sürüyor.
Molla Ömeroğlu Nuri Şeker öncülüğünde birçok yerel girişimcinin birleşerek 600 bin lira sermayeyle 1923’de kurduğu Uşak Terakki Ziraat TAŞ bünyesinde 1925 yılında temeli atılan, 1926 yılında şeker üretimine başlayan ve 1933 yılında Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ bünyesine katılan Nuri Şeker Uşak Şeker Fabrikası’nda 90 yıldır aralıksız devam eden pancarın şekere dönüşüm aşamaları görenleri büyülüyor.
Uşak, Denizli, Kütahya ve Afyonkarahisar’da köylerde yüzlerce çiftçinin ekiminden 7 ay sonra toplayarak fabrikaya taşıdığı şeker pancarı, bir asırdır çarkları dönen makinelerde yaklaşık 20 değişik işlemden geçiriliyor. Dinlenmeye bırakılan karışım yaklaşık 30 saat sonra saf şekere dönüşüyor.
Üretim yolculuğu
Ağır işçilik gerektiren toplama işlemi çiftçilerin sabahın erken saatlerinde mesaisiyle başlıyor. Tek tek topraktan çıkartılan pancarın sapları elle kesildikten sonra istifleniyor, römorklara doldurulup toplama merkezine oradan da fabrikaya taşınıyor.
Kampanya dönemi süresince 24 saat esasıyla çalışan ve günde yaklaşık bin 800 ton şeker pancarının işlendiği fabrikaya yükleriyle gelen çiftçiler, ürünlerini tartıp kalite kontrol için ekspertizlere teslim ediyor. Kalite kontrol testinin ardından bu sefer devreye otomatik çalışan sistem pancardaki şeker oranının tespitini yapıyor. Laboratuvar ortamında yaklaşık 20 dakika süren çeşitli işlemlerin ardından kalite ve şeker oranı belirleniyor.
Bu arada, döküm makinelerinden geçirilen şeker pancarının üzerinde kalmış ve oldukça verimli olan toprak, tarlaya götürülmek üzere tekrar çiftçilere veriliyor.
Çiftçiye, teslim ettiği ürününün karşılığında alacağı ücretin yazılı olduğu belge verilmesinin ardından pancarın fabrikada şekere dönüşüm işlemi başlıyor.
Pancarın şekere dönüşümü
Fabrikanın silolarında bekleyen şeker pancarları kendi ağırlığının 10 katı tazyikli su ile su kanallarına oradan da üretim bandına taşınıyor. Temizlenen ve topraktan arındırılan şeker pancarları, pancar ayar çarkı makinesinde üzerindeki ot ve kök kalıntılarından temizleniyor.
Son olarak yıkama teknesine alınan pancarlar ince yıkamaya tabi tutulduktan sonra kıyım bıçakları ile ince ince parçalara ayrılarak üretim bandındaki yolculuğuna devam ediyor.
Kıyılan şeker pancarları taşıma bantlarıyla ham şerbet üretiminin yapılacağı haşlama teknesine götürülüyor. Şeker pancarının içindeki şekerin sıcak su yardımıyla alınmasını sağlayan dev kazanlarda 75 santigrat dereceye ayarlı sıcaklıkta tutulan pancar parçalarındaki şeker suya karışıyor. Yeterince şekerden arınan pancar posası preslerden geçirilerek bünyesindeki sudan arındırıldıktan sonra, çıkan posa çiftçilere hayvan yemi olarak verilmek üzere fabrika dışına alınırken şekerli su üretim parkurundaki yolculuğunu sürdürüyor.
Şerbet arıtımı
Şerbet kazanlarına ulaşan gri-siyah renkli ham şerbet, içindeki pancar kırıntılarından temizlenmek üzere ince metal süzgeçlerden geçiriliyor. Mekanik arıtımın ardından şerbetin içindeki diğer maddelerden şekeri arındırmak ve yüksek dereceli şeker elde edebilmek için kimyasal arıtım yapılıyor. Ham şerbetin kireçle yapılan kimyasal arıtımın ardından şerbet, pişirme istasyonuna geçiriliyor. Pişirilen şekerli çözeltinin içindeki suyun yüzde 70’i buharlaştırılma ünitesinde buharlaştırılıyor.
Şeker kristalleri
Kristalizasyon işlemi vakum altında çalışan ve bir buhar kamarası aracılığıyla ısıtılan dikey kazanlarda yapılıyor. Vakum kazanlarında pişirimi tamamlanan şeker lapası yatık silindir dinlendirme kaplarına boşaltılıyor. Dinlendirme kapları şeker lapasını sürekli hareket ettirerek şurup ve kristal kütlelerini birbirinden ayırıyor. Kristalleşen şeker daha sonra üretim bandından çuvallama işleminin yapıldığı bölgeye ulaşıyor. Yaklaşık 30 saat süren şeker pancarının şekere dönüşümü, elde edilen yüzde 99,99 oranındaki saf şekerin el değmeden çuvallanıp depolanmasıyla son buluyor.
Şeker fabrikasında üretim aşamalarının tümü, kalite kontrol işlemine tabi tutuluyor. Uygun saklama koşullarında yüzlerce yıl saklanabilen şeker kristalleri daha sonra fabrikadan satışa sunulacağı merkezlere naklediliyor.
Sıkı denetim
Fabrika müdürü Ali Erdoğmuş, fabrikada tüm üretim aşamalarının sıkı bir denetime tabi tutulduğunu söyledi.
Üretimin durmaması için fabrikanın kendi elektriğini ürettiğini belirten Erdoğmuş, “Bu yıl fabrikada bin 885 çiftçi ailesinin toplam 34 bin 500 dekar alanda ürettiği yaklaşık 190 bin ton şeker pancarı işlenecek. Her gün yaklaşık bin 800 ton şeker pancarı fabrikamızda işleniyor, 90 günlük üretim döneminde 25 bin ton şeker, 8 bin ton melas, 60 bin ton yaş pancar posası elde edilmesi planlanıyor.” dedi.
“Kotalar kalksın”
Şeker pancarı üreticisi Göğem köyünden Ramazan Kıran, pancar üretiminin oldukça zahmetli bir iş olduğunu belirterek “Bahar aylarında pancar ekimine başlıyoruz, gübresi sulaması oldukça zahmetli bir iş. Tek tek topraktan kazıp fabrikaya götürüyoruz. Kota uygulanmasının kaldırılmasını istiyoruz. Emek yoğun bir iş, Allah bereket versin emeğimizin karşılığını alıyoruz ama fiyatlar biraz daha yüksek olsa çiftçi memnun olacak.” dedi.
Uzun yıllardır şeker pancarı çiftçiliği ile geçimlerini sağladığını söyleyen Birol İnoğlu ise Nuri Şeker Uşak Şeker Fabrikası’nın kendileri için çok özel bir yeri olduğunu belirtti.
Fabrikanın bölge ekonomisine önemli katkı sağladığını dile getiren İnoğlu, “Yüzlerce çiftçi şeker pancarı ile geçimini sağlıyor, gönül daha fazla üretim yapılması için kotanın kaldırılmasını istiyor. Ancak buna da şükür, biz sağ oldukça üretmeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
(AA)