Çanakkale’nin Ezine ilçesinde faaliyet gösteren bir işletmede, müşterilerin talebine göre 101 çeşit reçel üretiliyor.
Turizm sektöründe uzun yıllar çalıştıktan sonra baba ocağına dönerek annesi, babası ve kardeşiyle reçel atölyesi açan Fatih Gün, ürettiği reçelleri çeşitli şehirlerde yaşayan müşterilerine gönderiyor.
Gün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aile işletmesi olarak yaklaşık 50 yıldır bulundukları dükkanlarında reçel işine girdiklerini söyledi.
Bölgelerinin reçelin hammaddesi bakımından çok zengin olduğunu ifade eden Fatih Gün, vatandaşların tercih ettiği ürünlere göre çeşitlerinin oluştuğunu anlattı.
Gün, İstanbul, Ankara, Bursa, Konya ve Antalya gibi büyük şehirlerde satış noktalarının bulunduğunu, ısırgan otu, yeşil nane, karabaş otu, karadut, biber, muz, nane, Hindistan cevizi, havuç, böğürtlen, karanfil, ayva, kozalak, mandalina, portakal, incir, pancar, süt, acı biber, sarıkız otu gibi meyve, bitki ve otlardan yaptıkları organik reçellerin büyük ilgi gördüğünü dile getirdi.
Acı biber reçeli
Çeşitleri arasında süt ve acı biber reçellerinin de olduğunu, bunun yanında Kazdağları’nda yetişen endemik Sarıkız çayının reçelini de yaptıklarını aktaran Fatih Gün, şöyle konuştu:
“Astım rahatsızlığı olan müşterilerimiz için çam kozalağı reçelini ürettik. Bunu birçok bölgeye gönderdik. Şu an tüm Türkiye’ye, hatta yurt dışına da gelen misafirlerimiz aracılığıyla ürün gönderiyoruz. Reçel, istenildiğinde her üründen yapılabilir. Hepsi anne tarifi. Normal toz şekerle ve ürünün en taze haliyle üretiyoruz. Mesela ot reçellerimizin hammaddesi Kazdağları’ndan toplanıyor. Gelir gelmez işleniyor, bekletilmeden reçel haline dönüştürülüp piyasaya sürülüyor. Mesela Sarıkız reçeli, incir reçeli özeldir. Kireçte bekletilmeden yapılıyor, dolayısıyla bunun tadı, kokusu piyasadakilerden çok çok daha farklı. Yine gelincik reçeli hem Bozcaada’da, hem burada tercih edilen ürünlerden.”
– Çam kozalağı reçelinin hikayesi
Gün, müşterilerden gelen talebe göre de reçel ürettiklerini anlattı.
Çam kozalağı reçelinin astım hastası bir müşterisinin özel tarifiyle ortaya çıktığını aktaran Fatih Gün, “Müşterimiz, ‘Bana bu reçeli yapar mısınız’ dedi. ‘Tabii ki’ dedik. O zaman mevsim itibarıyla taze çam kozalaklarını topladık, tarif üstünde çalıştık, kendimize göre düzenlemesini yaptık. Mevzuata uygun şekilde ürettik ve müşterimize gönderdik. Her yıl düzenli olarak istediği miktarda bunu yolluyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kozalağın içerdiği reçineden dolayı ciğerlere çok iyi geldiğini, nefes açıcı bir etkisi olduğunu belirten Gün, endemik bitkilerin de reçelini yaptıklarını aktardı.
Kazdağları’nda yetişen endemik Sarıkız otundan reçel ürettiklerini dile getiren Fatih Gün, “Dünyada sadece Kazdağları’nın zirvesine yakın bir yerde yetişiyor. Dağdan toplanan bitkiyi sadece şekerle reçel haline dönüştürüyoruz. Yeşil naneyi de bahçemizde yetiştiriyoruz. Isırganlar da aynı şekilde taze taze günlük miktarlarda. Yeni çeşitler, yeni türler üzerine araştırmalarımız devam ediyor. Şu anda 101 çeşit reçele ulaştık. Süt reçelimiz ön planda, bunun marka tescilini yaptırdık.” diye konuştu.
Kavanoza koydukları 2 litre koyun sütüyle reçel yaptıklarını ifade eden Gün, gelecek yıl reçel çeşidi sayısını 150’ye çıkarmayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi.
www.haberler.com