Zafer Özcivan
Ekonomist
Hepimiz tarafından merakla beklenen ağustos ayı enflasyon oranları TÜİK tarafından açıklandı. Özellikle en önemli gelişme, üretici fiyatlarının temmuz ayına göre düşme eğilimine girmesi oldu. Çünkü aylardan bu yana özlediğimiz bu gelişme önümüzdeki süreç için enflasyonun aşağı yönlü harekete geçmesi için umarız bir başlangıç olacaktır.
Açıklanan TÜİK verilerine göre;
TÜFE ÜFE
Bir önceki aya göre 1,46 2,41 (aylık enflasyon)
Bir önceki yılın aralık ayına göre 47,85 74,13 (yılbaşından bugüne gerçekleşen enf.)
Bir önceki yılın aynı ayına göre 80,21 143,75 (yıllık enflasyon)
12 aylık ortalamaya göre 54,69 105,39
Bağımsız ekonomi bilim insanlarından oluşan enflasyon araştırma grubu (ENAG) nun açıkladığı enflasyon oranı ise %181,37 olarak verildi.
Yukarıdaki verilerden ziyade vatandaş olarak bizler yaşadığımız enflasyon oranı ile ilgileniyoruz ve bu oran TÜİK tarafından açıklanandan çok daha fazla olduğu kesindir. Geçen aya göre tüketici fiyatlarındaki artışın 1,46’nın üzerinde olduğu en basit şekilde bakmakla bile anlaşılabilecek bir veridir. Yıllık enflasyon oranına baktığımızda ise en az %100’ün üzerinde fiyat artışları yaşadık. ENAG tarafından açıklanan %181 oranı ise, araştırmanın nasıl yapıldığı konusunda bilgi sahibi olmadığım için yorum yapmam mümkün değildir. Hâlbuki TÜİK in dört yüzün üzerinde temel ürünleri dikkate aldığını biliyoruz. Ancak TÜİK’in enflasyon konusundaki verilerinin de gerçek dışı olduğu bir gerçektir. Bir vatandaş olarak en geçerli enflasyon oranının TÜİK ile ENAG’ın verdiği enflasyon oranlarının ortalamasını almak olduğuna inanabilirim. Buna göre 181+80=261/2=130. Yani tüketici fiyatlarındaki artışın yıllık bazda %130 olduğu gerçeğe çok daha yakındır.
TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranları maaş ve ücret artışları konusunda baz alındığı için hayati önem taşımaktadır. Milyonlarca vatandaşımızın yaşam kaynağı olan maaş ve ücretler konusunda yapılabilecek hata ve yanlışlar kabul edilemez. Çünkü vatandaşlarımızın geleceği, çocuklarının tahsil görmesi gibi en önemli konular bu verilere bağlı olarak hesaplanmaktadır. Dolayısıyla en küçük veya tabiri caizse virgül kadar bile hata veya yanlışlığa sebep olmadan enflasyon oranları hesaplanmalı ve kamuoyuna açıklanmalıdır. Daha da ötesi ekonomiye güven açısından da açıklanan enflasyon oranlarının ayrı bir önemi olduğu kesindir.
Ağustos enflasyon oranlarındaki en önemli gelişme, yukarıda da belirttiğim gibi temmuz ayına göre üretici fiyatlarında yaklaşık %1 oranında düşüş gerçekleşmesidir. Temmuz ayı enflasyon oranlarını hatırlayacak olursak TÜİK tarafından TÜFE %79,60, ÜFE %144,61 olarak verilmişti. Ve temmuz ayında %65.01 olan ÜFE-TÜFE farkı ağustos ayında %63,54 e gerilemiştir. Yaklaşık son bir yıldan bu yana ÜFE ile TÜFE arasındaki fark her ay büyüyerek devam etmişti. Bu ay ise aradaki farkın azalma eğiliminde olduğunu görüyoruz ve dileğimiz farkın önümüzdeki aylarda da azalarak kapanmaya yaklaşmasıdır. Çünkü aradaki farkın fazlalığı, üretimde artan girdi maliyetlerinin tüketici fiyatlarına yansımadığı ve önümüzdeki süreçte yansıyacağı anlamına gelmektedir. Bu ay bu fark az da olsa azalmıştır ve gene de önümüzdeki aylarda enflasyonun yüksek olacağı kesindir. Aradaki fark azalsa bile olması gerekenden çok daha fazladır ve üretimde artan maliyetler tüketici fiyatlarına mutlaka yansıtılacaktır.