AB’nin ilk altı aydaki “tarım zehirleri” bildirimi 100’ü aştı!

Tarım zehirleri (pestisitler) sebebiyle 2023 yılının ilk yarısında Avrupa Birliği’nden Türkiye kaynaklı 103 bildirim yapıldı. Ülkemizde yasaklanan pestisitlerin kullanımının hâlâ devam ettiğini ortaya koyan bildirimlere göre, Türkiye’ye en çok iade edilen ürün biber… Zehirsiz Sofralar Platformu, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan iç pazarda yapılan denetimler ve sonuçlarına dair açıklama bekliyor.

Buğday Derneği, 2023 yılının ilk altı ayında Avrupa Birliği tarafından yapılan pestisit bildirimlerine dair “Tarım Zehirlerinde Alarm: Yasaklı Maddelerin Kullanımı Devam Ediyor” başlıklı bir açıklama yaptı.

Gıda veya yemde belirlenen ciddi risklere karşı alınan önlemler konusunda bilgi alışverişini sağlayan RASFF (Gıda ve Yemler için Hızlı Alarm Sistemi) 2022 raporunda, Türkiye menşeili meyve ve sebzede pestisit kaynaklı 430 bildirim yapmıştı. Bu bildirimlerin sayısı 2023’ün ilk yarısında 103’e ulaştı. Bildirimlerden 80 parti ürün sınırda reddedilerek ülkemize iade edildi ve neredeyse yarısı yasaklı pestisit aktif maddelerini içeriyor.

Bildirimi yapılan aktif maddeler

Pestisitlerin sağlığa zararları

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Resmî Gazete’de yasaklı ilan ettiği aktif maddelerin ülkemizde kullanımının devam etmesi; konuya ilişkin gerekli önlemlerin alınmadığını, denetimlerin yeterli ve uygun şekilde yapılmadığını, bu maddelerin piyasadan uygun şekilde toplatılmadığını ve sonuç olarak bir şekilde hâlâ kullanılabildiğini gösteriyor.

 

PAN Uluslararası Yüksek Tehlikeli Pestisitler Listesi’nde belirtildiği üzere;

• Fenbutatin Oxide, Aldicarb, Chlorothalonil pestisit aktif maddeleri solunduğunda ölümcül;

• Butachlor, Chlorothalonil, Ethylen Oxide sırasıyla insan kanserojeni, yüksek olasılıkla kanserojen, bilinen/varsayılan kanserojen;

• Klorprifos, Klorprifos metil, Methiocarb, Aldicarb bal arılarına karşı yüksek düzeyde toksik;

• Propikanazol insan üreme sistemine karşı şüpheli toksik; Ethylen Oxide insan üreme hücrelerinde kalıtsal mutasyona yol açtığı bilinen maddelerdir.

Türkiye’ye en çok iade edilen ürün biber

2023 yılının Ocak – Haziran ayları arasında biber başta olmak üzere limon, mandalina, domates, greyfurt, nar, portakal, kabak, ayva gibi meyve sebzelerde; ayrıca kimyon, kuru nane, sumak gibi baharatlarda ve asma yaprağı, rezene gibi ürünlerde limit üzeri pestisit kalıntısı tespit edildi.

Ürünlerin bildirim sayısı

Bildirimlerde pestisit kokteylleri dikkat çekiyor

Geçtiğimiz yıllarda nardaki tarım zehri bir çocuğun ölümüne neden olmuştu. Bildirimlere bakıldığında narda Acetamiprid, Imazalil, Sulfozaflor ve yasaklı olan Propiconazole’un aynı anda kullanıldığı görülüyor. Bu sonuç acı sonuçlardan bile ders çıkarılmadığını ortaya koyuyor.

Bildirilen diğer meyve ve sebzede de birden fazla pestisit kullanıldığı dikkat çekiyor. Birden fazla pestisit aktif maddesi birbiriyle etkileşime girerek kokteyl etkisi yaratıyor ve böylece daha zararlı hale gelebiliyor. Yasal düzenlemeler için yapılan toksikolojik çalışmalar yalnızca tek bir toksik kimyasal maddenin yol açtığı sağlık sorunlarına odaklanıyor. Aynı gün içerisinde farklı gıdalardan alınan pestisitleri, aynı gıdadan alınan farklı pestisitleri veya çevresel yolla maruz kalınan diğer kimyasalları hesaba katmıyor.

Dış pazarda itibar kaybı, iç pazarda endişe hakim!

Rekor seviyelerle tarım zehiri bildirimleri giderek artan Türkiye’nin tarımsal üretim potansiyeli yüksek olmasına rağmen ticari itibarı zarar görüyor.

Bildirimlerin artması ve yasaklı pestisitlere dair bildirimlerin devam etmesi ise denetimler konusunda tüketicide endişe yaratıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı pestisit kalıntıları konusunda iç pazarda denetimler yapsa da denetim sonuçlarının şeffaflıkla paylaşılmaması, ihraç edilen ürünlerde pestisit kaynaklı bildirimlerin artması ve kullanımı sonlandırılan pestisitlerle ilgili bildirimlerin bulunması iç pazara sunulan ürünlerde daha fazla pestisit bulunabileceğine dair endişeleri artırıyor.

Bakanlık yetkilileri tarafından Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi’ne (GGBS) ülke genelindeki tüm gıda ve yem işletmeleri, bu işletmelere yönelik denetimler, alınan numuneler, numunelerin analiz sonuçları, işletmelere uygulanan idari cezalar, yaptırımlar, ithalat ve ihracat kayıtları gibi bilgiler giriliyor. Ancak bu bilgiler halkın erişimine açık değil. Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de GGBS verilerinin halkın erişimine açılmasını talep eden Zehirsiz Sofralar Platformu son dönemde rekor seviyeye ulaşan kalıntılı ürünlere ve yasaklı aktif madde kullanımına ilişkin halkın endişelerinin giderilmesi gerektiğini vurguluyor.

Tarım zehirlerine mahkûm değiliz!

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği ve Zehirsiz Sofralar Platformu çatısı altında faaliyet gösteren Pestisit Eylem Ağı’nın tüm canlılara zarar veren pestisitlerin yasaklanması ve doğa dostu yöntemler ile bunları kullanan üreticilerin desteklenmesi için başlattığı Zehirsiz Kampanya’ya (Change.org/ZehirsizSofralar) bugüne kadar 180 bini aşkın kişi imza desteği verdi. Kampanya sayesinde pestisitlerin zararları konusunda kamuoyunda farkındalık yaratıldı.

Tarım ve Orman Bakanlığı AB geçiş sürecinde 200’ün üzerinde, kampanya döneminde ise 27 pestisit aktif maddesinin kullanımını yasakladı. Ancak kampanya talepleri arasında yer alan Dünya Sağlık Örgütü’nün “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” olarak belirlediği 13 aktif maddeden 9’u hâlâ yasaklanmadı. Zehirsiz Sofralar Platformu, ülkemiz tarımında hâlâ kullanılan 9 pestisit aktif madde ile birlikte başta bebeklerin ve çocukların hormon sistemine zarar veren; havayı, suyu ve toprağı kirleten pestisitlerin ivedilikle yasaklanması için tüm vatandaşları gıdasının sorumluluğunu alarak kampanyaya destek olmaya çağırıyor.

Zehirsiz Sofralar Platformu Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan, Pestisit Eylem Ağı tarafından hazırlanan “Zehirsiz Sofralar İçin Yol Haritası”nın dikkate alınmasını talep ediyor. Dünyada ve Türkiye’de pek çok çiftçi zehirsiz gıda üretiyor. Sağlıklı bir gelecek için daha fazla ekolojik, ekonomik kayba ve hastalığa sebep olmadan bir stratejik eylem planı geliştirmeli; doğru politikalar izlenmeli ve böylece pestisitlere dayanan konvansiyonel tarım sisteminin, yerini agroekolojik, organik ve onarıcı tarıma bırakması sağlanmalı.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Marmarabirlik’in 354 milyon liralık ödemesi yarın yapılacak

Ürün alımlarına Ekim ayında başlayan Marmarabirlik, yarın 354 milyon...

Milleti zehirleyen nişasta bazlı şeker (NBŞ) firmaları halktan gizleniyor!

Tarım ve Orman Bakanlığı, ürettiği nişasta bazlı şekerleri kanunlara...

The Telegraph yazdı: Kilo vermek için en iyi 10 yiyecek

Kilo vermek söz konusu olduğunda uzmanlar, yiyemediğiniz şeylere odaklanmak...

757 milyon insan yetersiz besleniyor

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) raporuna göre,...