Dünden bugüne zeytinlik kanunları: Talana ‘ağaç taşıma’ kılıfı

AYŞEGÜL KASAP

Fransız düşünür Montesquieu “Bir yasa uygulanamıyorsa, artık yasa değildir” der. Hatta ‘Kanunların Ruhu’ kitabında istisnaların kuralları yok ettiğine dikkat çeker.

Zeytinlik kanununun hikayesi de tam olarak bu. ‘İstisna’larla kanun kadük bırakılmak isteniyor. Özellikle AKP iktidarı 1939 tarihli yasayla bir türlü barışamadı. Her fırsatta aynı kararlılıkla yasanın karakterini aşındıracak tali yollar denendi.

Şimdi de bu heves, 11’inci maddeyle karşımızda.

Türkiye’deki ilk Zeytinlik Kanunu 1 Şubat 1939’da çıktı. Uzun adıyla Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanunu.

Amaç zeytinliklerin çoğaltılması, yabani zeytinlerin aşılatılması, zeytin üretiminin artırılması ve zeytinlik alanların korunmasıydı.

En kritik madde 20’nci maddeydi. Bu maddeyle zeytinlik alanlara 3 kilometreden az mesafede kimyasal atık bırakan ve/veya toz çıkaran bir tesis kurulamayacaktı.

1995’te ilk defa detaylı ‘Zeytincilik Kanunu Uygulama Yönetmeliği’ yayınlandı. Bu yönetmelikle zeytinliklerin ıslahı, üretici destekleri ve arazi tahsisleri düzenlendi.

Kanunda değişiklik için ilk hamle 2003’te yapıldı. Ama tepkilerden sonra geri çekildi.

Madde 20’de ilk önemli değişiklikse 2008’de yapıldı. Madenciliğe karşı 3 km sınırı korundu ama ‘istisna’ getirilerek zeytinyağı fabrikalarının yapılabileceği belirtildi. Bu istisna zamanla ‘istismar’ edildi.

2012’de maden ve enerji yatırımları için yeni girişimler denendi. Zeytinlik alanlarda ‘kamu yararı’ gerekçesiyle enerji ve madencilik projelerinin önü açılmak istendi. Meclis’in gündemine gelse de büyük tepki nedeniyle geçmedi.

2017’de hükümet, zeytinliklerde enerji, ulaşım ve konut projelerine izin verecek tasarıyı yasa teklifi olarak sundu. Kamuoyunun baskısı, üreticilerin ‘Zeytinime dokunma!’ eylemleri ve yargı itirazları sonucunda teklif geri çekildi.

2022’de Enerji Bakanlığı, bir yönetmelikle zeytinliklerde geçici enerji projelerine izin verilmesi için düzenleme getirdi. Danıştay, yasayla çeliştiğini belirterek yürütmeyi durdurdu.

 

Madde 20’nin karşılaştırmalı hali

1939-2008 arası:

“Zeytinlik sahalarına en az 3 kilometre mesafede, kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesisler kurulamaz.”

Yasak net; 3 km sınırı çizilmiş ve açık uçlu istisna yok. Hiçbir şekilde tesis kurulamaz.

2008 tarihli 5728 sayılı Kanun’un 99’uncu maddesiyle 3573 sayılı Kanun’un 20’nci maddesi özetle şöyle değiştirildi:

“Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az üç kilometre mesafede, kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesisler kurulamaz ve işletilemez. Ancak, bu alanlarda Tarım ve Köyişleri Bakanlığının izniyle zeytinyağı fabrikaları kurulabilir.”

Yani ‘istisna’yla bakanlığın uygun görmesi durumunda zeytinyağı fabrikası yapmak için 3 km sınırı ihlal edilebilecekti.

Kağıt üzerinde sadece zeytinyağı fabrikası yazsa da uygulama bununla sınırlı kalmadı. ‘Zeytinlik değilmiş gibi gösterme’lerle idari kararlar, ÇED raporları ve yönetmeliklerle bu ‘istisna’ fiilen genişletildi. Madenler, enerji santralleri, OSB’ler gibi projelere de izin verilmeye başladı.

TEMA ve diğer çevre örgütleri, 2008’den sonra bazı projelere 300 metreye kadar izin verildiğini ve bunun zeytinlikler için büyük tehdit oluşturduğunu belirtti.

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Zeytinlikler halkındır, ranta kurban edilemez

Zeytinlik, orman ve mera alanlarının maden ve enerji şirketlerine...

Yerli buğday ile yılda 1.2 milyar adet üretim

Trakya çevresinde faa­liyet gösteren çiftçiler­le yapılan iş birlikleri doğ­rultusunda...

Bugün yurt genelinde hava sıcaklıkları nasıl olacak? Meteoroloji’den il il hava durumu tahminleri…

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan tahminlere göre, ülke genelinde...

311 milyon dolar buhar oldu

Orman Genel Müdürlüğü’nden "Helikopter Alımı" için Savunma Sanayi Destekleme...