Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever, “Su kaynaklarımızda 2030’a kadar yüzde 20 azalma bekliyoruz” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever, Türkiye’nin son dönemde kuraklıkla mücadele ettiğini belirterek, “Bu afete dönüşmeden önce risk yönetimini sadece tarımda değil, sanayide de bireysel kullanımlarda da her alanda yapıyor olmamız lazım” dedi.
Sever, Türkiye’nin iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer aldığını, yıllık kişi başına düşen su miktarının 1308 metreküp olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Dolayısıyla bu her geçen gün de azalıyor. Çünkü iklim değişikliği etkileriyle beraber maalesef su kaynaklarımızda 2030’a kadar yüzde 20, 2100’ün sonuna doğru da yüzde 25 azalma bekliyoruz. Şu an itibarıyla biz bu azalmayı yaşıyoruz. Yağış oranları açısından 1991 ile 2020 yıllarındakiyle bu yılın yağışlarını karşılaştırdığımız zaman örneğin, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yüzde 53 azalma olmuş. Türkiye genelinde yağışlarda yüzde 26 bir azalma var. Bu illere göre değişiyor. Örneğin, yüzde 60 ve üzerinde Şanlıurfa, Mardin ve Siirtte. Ankara, Muğla, Manisa ve Afyon gibi illerde de yüzde 30dan daha fazla azalma var. Antalyada yüzde 43 azalma var.”
Geçen yıl şebekelere 7,2 milyar metreküp su verildiğini ve bunun 3’te 1’inin evlere ulaşmadan şebeke kayıplarıyla yok olduğunu belirten Sever, “Dolayısıyla bizim teknolojiyi şebeke kayıplarının önlenmesinde de kullanıyor olmamız lazım. Verileri bilgisayar ortamında, dijital ortamda denetliyor, takip ediyor ve kontrol ediyor olmanız lazım. Bununla beraber insan kaynaklarınızı da bu yönde geliştirmeniz gerekiyor” dedi.
Suyun enerji, gıda ve doğal ekosistem bağlamında ele alınması gereken ve ikamesi olmayan bir kaynak olduğunu söyleyen Sever, bu kapsamda, tüm paydaşlarla su yönetimi sisteminin kurulması gerektiğini dile getirdi. Sever, Genel Müdürlük olarak üst ölçekte politika ve stratejiler oluşturduklarını, su yönetimine esas mevzuatı hazırladıklarını ifade etti.
Sever, Ulusal Su Kurulunun 81 ilde İl Su Kurulu, 25 havzada da Havza Su Kurulları oluşturmadan önce başta Avrupa Birliği (AB) ülkeleri olmak üzere birçok ülkeyi analiz ettiğini vurgulayarak, “Birçok ülkede şunu gördük ki su yönetiminde bir koordinasyonu, işbirliğini ve entegrasyonu sağlamak için birtakım platformlar oluşturulmuş. İşte biz de ülkemizde su kurullarıyla bu platformu oluşturmaya çalıştık” değerlendirmesinde bulundu.
Havza Su Kurulu toplantılarına başladıklarını, yılda iki kez de Ulusal Su Kurulunu topladıkları bilgisini veren Sever, “Her havzamızın, her ilimizin değişen iklim şartlarında karşı karşıya olduğu riskleri çok farklı ama son dönemde kuraklıkla mücadele ediyoruz. Bu afete dönüşmeden önce risk yönetimini sadece tarımda değil, sanayide de bireysel kullanımlarda da her alanda yapıyor olmamız lazım.” diye konuştu.
Dünyada suyun yaklaşık yüzde 70’inin tarımda kullanıldığına, Türkiye’de bu oranın yüzde 77 civarında olduğuna işaret eden Sever, Bakanlığın bu noktada uyum sağlamak için politika geliştirdiğini, özellikle tarla içi sulama sistemlerinde yağmurlu veya damla sulama sistemlerine geçişin çok önemli olduğunu anlattı.
“Tarla içi sulama sistemlerinin modernize edilmesi çok önemli”
Su verimliliği seferberliğini 2023’te başlattıklarını anımsatan Sever, değişen iklim şartlarına göre 112 eylem planı hazırladıklarını söyledi.
Eylem planlarının içinde belediyelerin kuruluş mevzuatlarından kaynaklı ne tür görev ve sorumlulukları varsa yapılması gerekenleri sıraladıklarını bildiren Sever, şunları kaydetti: