Köy Enstitüleri Yaşasaydı Türkiye Nasıl Bir Yer Olurdu?

Prof. Dr. Cem Balçıkanlı

Köy Enstitüleri, 17 Nisan 1940 tarihinde çıkarılan 3803 sayılı yasa ile kuruldu. Bu nedenle, her 17 Nisan, Köy Enstitüleri’nin kuruluş yıl dönümü olarak anılıyor. Fikri hür, vicdanı hür bireyler yetiştirmek amacıyla yola çıkan bu eğitim devrimi, Millî Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel ve İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’un vizyoner yaklaşımlarıyla şekillendi. Ancak dönemin siyasi çekişmeleri ve ideolojik tartışmaları sonucunda, Köy Enstitüleri 27 Ocak 1954’te kapatıldı.

Köy Enstitüleri kapatılmasaydı Türkiye nasıl bir yer olurdu? Her 17 Nisan’da bu ihtimali düşünmeden edemiyorum:

1. Kırsalda Eğitim Devrimi Gerçekleşirdi

Köylerde eğitim seviyesi bugün çok daha yüksek olurdu.

Hâlâ süren okuma-yazma sorunları büyük ölçüde aşılmış olurdu.

Eğitim, şehir merkezlerinde yoğunlaşmak yerine köylere de eşit şekilde yayılırdı.

2. Türkiye Kendi Eğitim Modelini Dünyaya Sunardı

“İş içinde eğitim, eğitim içinde iş” modeli, bugün Finlandiya gibi ülkelerin örnek aldığı bir sistem hâline gelebilirdi.

Ezbere dayalı değil, üretken ve yaratıcı bireyler yetiştiren bir eğitim anlayışı yerleşirdi.

Pedagojik özerkliğe ve yerel ihtiyaçlara göre şekillenen bir model gelişirdi.

3. Tarım ve Yerel Kalkınma Güçlenirdi

Köylüler daha bilinçli üreticiler olurdu.

Modern tarım teknikleri yaygınlaşır, kırsal kalkınma hız kazanırdı.

Köyden kente göç bu kadar yoğun yaşanmaz; kentlerde sağlıksız gecekondu mahalleleri oluşmazdı.

4. Kültürel ve Sanatsal Aydınlanma Yaşanırdı

Köy Enstitüleri, halk müziğinden tiyatroya, edebiyattan görsel sanatlara kadar çok yönlü bir kültürel eğitim veriyordu. Bu anlayış devam etseydi, Anadolu’nun her köşesinde kültürle iç içe bir yaşam kurulabilirdi.

Bugün çok daha yaygın bir sanat, edebiyat ve düşünce dünyasına sahip olurduk.

5. Daha Demokratik Bir Toplum İnşa Edilirdi

Köy Enstitüleri’nden yetişen bireyler, düşünen, sorgulayan ve katılımcı yurttaşlar olurdu.

Demokratik kültür, sadece şehirde değil, halkın her kesiminde yaygınlaşırdı.

Eğitime erişim arttıkça sosyal eşitsizlikler azalır, toplumsal barış ve dayanışma güçlenirdi.

Toplum, “Acaba şeriat mı gelecek?” gibi kaygılar yerine daha güvenli ve sağduyulu bir gelecek inşa edebilirdi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

4. Tarım Şurası Başladı, Mutlu Doğru ,Taner Öztürk Agro tv

https://www.youtube.com/live/Cqlgzts4L9I

Ünlü peynir markasında hile tespit edildi: Bakanlıktan yeni taklit ve tağşiş listesi

Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit ve tağşiş ürünler listesine...

Ereğli Bereket Tarım konkordato talebi reddedildi, iflas kararı verildi

Konya merkezli Ereğli Bereket Tarım Hayvancılık Sanayi Ticaret Limited...

Tarım arazilerine yönelik hisseli satış uyarısı

Bursa Mudanya İlçe Kaymakamlığı tarım arazilerinin noter üzerinden hisseli...