Fikri Türkel: “Daha az sağlıklı yemek ve içecek” reklam kısıtlamasına hazır olun!

Çocukluk anılarımızın vazgeçilmez tatları, bugün farklı bir pencereden değerlendiriliyor. Şekerlemeler, cipsler, gazozlar… O masum keyifler, bugün “çocukluk çağı obezitesi” gibi ciddi sağlık sorunlarının bir parçası olarak görülüyor. DSÖ’nün verileri, 1975’ten bu yana 5-19 yaş arası obez çocuk sayısının 10 kat arttığını ortaya koyuyor. İşte bu küresel tablo, ülkeleri yeni politikalar üretmeye itiyor.

Son olarak İngiltere’de Reklam Standartları Kurumu (ASA), çocukluk çağı obezitesiyle mücadele için “daha az sağlıklı yiyecek ve içecek” (LHF) ürünlerinin reklamlarına önemli kısıtlamalar getirdi. Benzeri düzenlemeler AB, ABD ve pek çok ülkede kısmen uygulanıyor. Muhtemel ki pek çok ülkede kapsamı genişletilecek. Ülkemizde okul kantinlerinde bazı ürün ve içeceklerin satışı kısıtlaması katı şekilde uygulanıyor. Bu politikaların etkileri, gıda endüstrisinin dinamiklerini kökten değiştirebileceği öngörülüyor.

Çocukluk anılarımızın vazgeçilmez tatları, bugün farklı bir pencereden değerlendiriliyor. Şekerlemeler, cipsler, gazozlar… O masum keyifler, bugün “çocukluk çağı obezitesi” gibi ciddi sağlık sorunlarının bir parçası olarak görülüyor. DSÖ’nün verileri, 1975’ten bu yana 5-19 yaş arası obez çocuk sayısının 10 kat arttığını ortaya koyuyor. İşte bu küresel tablo, ülkeleri yeni politikalar üretmeye itiyor.

Son olarak İngiltere’de Reklam Standartları Kurumu (ASA), çocukluk çağı obezitesiyle mücadele için “daha az sağlıklı yiyecek ve içecek” (LHF) ürünlerinin reklamlarına önemli kısıtlamalar getirdi. Benzeri düzenlemeler AB, ABD ve pek çok ülkede kısmen uygulanıyor. Muhtemel ki pek çok ülkede kapsamı genişletilecek. Ülkemizde okul kantinlerinde bazı ürün ve içeceklerin satışı kısıtlaması katı şekilde uygulanıyor. Bu politikaların etkileri, gıda endüstrisinin dinamiklerini kökten değiştirebileceği öngörülüyor.

 

Ancak İngiltere’deki tartışma, Sonbaharda yürürlüğe girecek kısıtlamalar için ‘sektörün ASA kısıtlamaları için hazır olmadığı’ yönünde tepkiler alıyor. Özellikle küçük işletmeler için endişeli sonuçlar doğurabilecek bir süreçten bahsediliyor.

Obezite; hassas konu!

Obezite ve beslenme sorunlarıyla ilgili küresel ve yerel veriler, durumun hassasiyetini ortaya koyuyor. Olumsuz durumların yanı sıra olumlu gelişmeler de yaşanıyor:

. ABD’de 2-19 yaş arası çocukların yüzde 19,7’si (14,7 milyon) obez bulunuyor.

. Avrupa’da çocukluk çağı obezitesi oranı son 10 yılda yüzde 30 arttı.

. Türkiye’de ise 6-18 yaş grubunda fast food tüketimi, günlük beslenmenin yüzde 22’sini oluşturuyor.

Buna karşılık, son dönemde sağlıklı gıdaların pazar büyüklüğünde artışlar gözleniyor. 2025 yılına kadar küresel sağlıklı atıştırmalık pazarının 152 milyar dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Bitki bazlı gıda ürünlerinin pazar payı, 2023 itibarıyla yüzde 25 büyüme kaydetti.

Reklamların ve politikanın gücü

İngiltere’deki yeni düzenleme, sadece bir yasaklama değil, bir çağrı niteliğinde: Hem sektörlere hem de tüketicilere daha sağlıklı bir gelecek için sorumluluk alma çağrısı… Çocukların bilinçaltına işleyen parlak reklamların yerini, sağlıklı yaşamın cazibesini vurgulayan yeni stratejiler almalı. Reklam dünyası, artık yalnızca ürün satmaya değil, bilinçli bir yaşam tarzını teşvik etmeye hizmet etmeli.

Global pazarlama bütçeleri, 2023 yılında gıda ve içecek sektörünün küresel pazarlama harcamaları 520 milyar dolara ulaştı. Bu bütçenin yüzde 30’u dijital reklamlara, yüzde 25’i TV reklamlarına ayrıldı. Önümüzdeki süreçte, sadece geleneksel mecralar değil, dijital ve sosyal medyalarda da yeni kısıtlamalar beklenebilir.

Çocuklara yönelik reklamların toplam gıda reklam harcamalarındaki payı yüzde 10. Ancak bu reklamlar çocukların yiyecek tercihlerini yüzde 50’ye kadar etkileyebiliyor (DSÖ verisi). İngiltere’de, 2021’de getirilen kısıtlamalar sonrası çocuklara yönelik reklam bütçelerinde yüzde 40 düşüş yaşandı.

Nestlé ve PepsiCo, pazarlama bütçelerinin yüzde 20’sini sağlıklı ürünlere ayırma kararı aldı. Organik ürünlerin reklam bütçesi son 5 yılda yüzde 150 artış gösterdi.

Türkiye’deki reklam harcamalarına baktığımızda; gıda sektörü, 2024 yılında toplam 9,8 milyar TL reklam harcaması yaptı. TV reklamları yüzde 50 ile en büyük payı alırken, sosyal medya reklamları yüzde 25 oranında büyüdü. Geleneksel medya, bu alanda yapılacak sınırlama ve kısıtlamalarla etkilenmesi daha fazla olacaktır.

Sektörel dönüşüm şart

Bu tür düzenlemeler, gıda sektöründe inovasyon için bir katalizör olabilir. Örneğin: Nestlé, çocuk ürünlerinde şeker oranını yüzde 30 azalttı ve doğal tatlandırıcılarla reformülasyon yaptı. Bu süreçte satışlarında beklenenden az düşüş yaşandı.

PepsiCo, atıştırmalık ürünlerinde yağ oranını yüzde 25 azaltarak, tam tahıllı alternatifler geliştirdi ve okul kantinlerine özel sağlıklı seriler oluşturdu.

Danone’nin “One Planet, One Health” Stratejisi de bu alandaki pazarlama ve yeniden yapılanmalara örnek verilebilir. Şirket, çevresel sürdürülebilirlik ve sağlıklı beslenmeyi teşvik etmek amacıyla bitki bazlı ürünler geliştirdi.  Bitkisel süt alternatifli satışlarını da yüzde 10 artırdı. Ayrıca, şeker oranını düşürme ve çocuk ürünlerinde yapay içerikleri kaldırma taahhüdünde bulundu.

Unilever de Knorr markası ile “Future 50 Foods” projesi bağlamında gelecek nesiller için sürdürülebilir gıda kaynakları oluşturmayı hedefledi. Proje çerçevesinde, tarımsal çeşitliliği artıran bitkiler (örneğin mercimek, kinoa) üzerine odaklanıldı. Dünyanın farklı bölgelerinde sağlıklı tarifler için yerel ürünlere teşvik sağlandı. Çocuk ürünlerinde yüzde 40 daha az tuz kullanıldı.

“Smaller Pack” Stratejisi ile Coca Cola da kaloriyi azaltmak ve porsiyon kontrolünü teşvik etme yolunu tercih etti. Ürünlerini daha küçük ambalajlarda sunarak tüketimi dengelemeyi hedefledi. Şeker içermeyen Zero ve Light ürünlerinin çeşitliliğini artırdı.

Bu başarı hikayeleri, sektörün değişime ayak uydurabileceğinin ve hatta bu değişimi avantaja çevirebileceğinin göstergesi.

Türkiye ne yapmalı?

Türkiye’de okul kantinlerindeki sağlıksız gıda satışlarına yönelik yasaklar, olumlu sonuçlar vermeye başladı. Ancak ev dışı tüketimde sorunlar devam ediyor. TÜİK’e göre, 6-18 yaş arası çocuklarda obezite oranı yüzde 8.3 seviyesine ulaştı. Bu durum, geleneksel Türk mutfağının daha sağlıklı bir biçimde yorumlanması gerektiğini gösteriyor. Geleneksel tahıl bazlı yiyeceklerin modern tariflerle yeniden sunumu yapılmalı. Daha az yağlı ve tuzlu Türk yemekleri tarifleri geliştirilmelidir.

Bu noktada, Türk markalarının dünya pazarına açılma fırsatlarını da değerlendirmek mümkün. Sağlıklı Türk lezzetlerini, global bilinçli tüketim trendleriyle buluşturmak, Türkiye için önemli bir avantaj olabilir.

Pazar verileri de gelişmelerle ilgili önemli bilgiler veriyor: Sağlıklı atıştırmalık pazarı yıllık yüzde 12 büyüyor. Organik ve doğal ürünlerin satışları son 5 yılda yüzde 85 artış gösterdi. Sağlıksız gıda reklamlarına getirilen kısıtlamalar sonrası, gıda şirketlerinin AR-GE yatırımları yüzde 40 oranında arttı.

Bu veriler, değişimin yalnızca sağlık değil, aynı zamanda ekonomik kazanç fırsatları sunduğunu ortaya koyuyor.

Oxford Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sarah Johnson, bu kısıtlamaların tek başına yeterli olmayacağını belirtiyor:

“Ailelerin ve okulların sağlıklı beslenme konusunda eğitilmesi gerekiyor. Bütüncül bir yaklaşım şart.”

Bu perspektif, gıda endüstrisinin yalnızca üretim süreçlerini değil, eğitim kampanyalarını da yeniden tasarlamasını gerektiriyor.

Geleceğin beslenme trendleri

Kişiselleştirilmiş öneriler sunarak tüketicilere sağlıklı alışkanlıklar kazandırabilir. McDonald’s, yapay zeka kullanarak menü önerileri oluşturuyor ve satışlarını yüzde 15 artırdı. AI destekli reklamlar, bireysel beslenme tercihlerine uygun ürünlerin tanıtımını sağlıyor.

Çevre dostu ambalajlarla, tüketiciler arasında çevre bilincini artırabilir. Starbucks, 2024 itibarıyla tüm plastik bardakları geri dönüştürülebilir malzemelerle değiştirdi. Danone, karbon nötr hedefleri kapsamında süt ürünleri ambalajlarında yüzde 100 geri dönüşüm sağladı.

E-ticaret üzerinden satılan sağlıklı gıda ürünleri, toplam satışların yüzde 15’ine ulaştı. Türkiye’deki online organik ürün satışlarında yüzde 40 büyüme kaydedildi.

Yemek menüleri değişiyor

İngiltere’nin başlattığı bu hareket, sadece bir yasa değil, bir kültür değişiminin işareti. Türkiye ve diğer ülkeler de, bu dalgaya kendi özgün katkılarını sunabilir. Geleneksel lezzetleri sağlıklı biçimde yeniden yorumlamak, reklamcılığı etik bir çerçevede yeniden şekillendirmek ve tüketicileri bilinçlendirmek, bu değişimin temel taşları olacak.

Özellikle, LHF yani “daha az sağlıklı yiyecek ve içecek” tanımı çok iyi yapılmalı ve spekülasyonlara sebep olmamalıdır.

Bu süreç, yalnızca şirketlerin değil, toplumun da sorumluluğunu içeriyor. Çocuklarımıza miras bırakacağımız en değerli şey, sağlıklı bir dünya. Reklamcılar, gıda şirketleri, ebeveynler ve toplum olarak, hepimiz bu hikayenin yazarıyız. Şimdi, daha sağlıklı, daha mutlu ve umut dolu bir gelecek için bu hikayeyi birlikte yazma zamanıdır.

Kaynaklar

. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Raporları

. TÜİK Çocuk Obezitesi İstatistikleri

. Nestlé ve PepsiCo Şirket Raporları

. Prof. Dr. Sarah Johnson, Oxford Üniversitesi Konferans Sunumu

www.gidahatti.com/makale/23435141/fikri-turkel/daha-az-saglikli-yemek-ve-icecek-reklam-kisitlamasina-hazir-olun?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Trakya Birlik 2024 üretim sezonu verileri açıklandı

Tüm dünyayı etkileyen kuraklık 2024'te Türkiye'de de etkisini gösterdiğinden,...

Kaz Dağı direnişi İstanbul’a taşındı

Mehmet Cengiz’in topraklarını istediği köylüler ‘Defol’ diye haykırdı, ‘Başka...

Geçen sene Türkiye’den en çok ihraç edilen meyve belli oldu

Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Ferhat Gürüz,...

Tarımsal girdi fiyatlarında büyük artış! Kasım 2024 verileri açıklandı…

TÜİK'in açıkladığı verilere göre tarımsal girdi fiyatları Kasım 2024'te...