Mardin Kızıltepeli Yusuf Engin, 26 yıl Antalya’da, 7 yıl da Kızıltepe’de öğretmenlik yaptıktan sonra emekli oldu. Köyünde kardeşi ile birlikte babasından kalan 200 bönüm tarım arazisinde 80 dönüm üzerine fıstık, 12 dönüm üzerine de badem eken Engin, fidelerini de kurduğu güneş panelleriyle sulayacak.
Yaklaşık 33 yıl öğretmenlik yapan 58 yaşındaki 2 çocuk babası Yusuf Engin, 26 yıl Antalya’da çeşitli okullarda sınıf öğretmenliği yaptı. Engin 7 yıl da Kızıltepe’de bir özel okulda idarecilik yaptıktan sonra emekli olarak Aktulga köyünde tarlanın yolunu tuttu. Kardeşi Mehmet Engin ile baba yadigarı tarlalarını ağaçlandırmak için kolları sıvayan Engin kardeşler, 80 dönüm üzerine fıstık, 12 dönüm arazi üzerine de badem bahçesi oluşturdu.
42 güneş paneli kurdular
Engin kardeşler, elektrik faturalarının kabarıklığından kurtulmak için de tarlalarına 42 adet güneş paneli kurdu ve güneş enerjisiyle üretilen elektrikle 40 metrelik artezyen kuyusundan çektikleri suyla bahçelerini sulamaya başladı. Arazisinde tarım ile uğraşmanın hep aklının bir köşesinde olduğunu belirten Yusuf Engin, “Buğdayı susuz ekiyorduk, bir gelir gelmiyordu. O kadar yıl Antalya’da kaldım, sonra baktım tüm dünya gıdaya önem veriyor. Biz de hem gelir getirecek bir şey olsun hem de ülkemize yararlı olsun diye Antep fıstığı dikmeye karar verdik, biraz da badem ektik. İnşallah ilerde 100-150 dönüm arazimiz daha var, onu da yapmayı düşünüyoruz” dedi.
“Bizim bölgemizde güneş bol bol var”
Elektrik faturası ödememek için güneş enerjisi ile sulama yapacaklarını belirten Engin, “42 tane güneş paneli koyduk. Eski kuyumuzdan elektrik fazla gelir diye işletmedik. Güneş paneli ortaya çıkınca daha ucuz bir şekilde ağaçlarımızı sulayabiliriz diye gittik güneş paneli koyduk. İlkbahar itibarıyla damlama sistemi koyacağız. Hem fazla su gitmesin diye damlama sistemi yapacağız. Bizim bölgemizde güneş bol bol var, bir sefer yapıyorsun ve sonra fazla masrafı yok” diye konuştu.
“Şehir hayatından kaçtık”
Şehir hayatından sıkıldığını anlatan Engin, şunları dile getirdi:
“İnsan sıkılıyor şehirde sürekli o evin içinde, apartmanlarda. Ama şimdi çıkıyoruz tarlanın içinde ferah bir şekilde yaşıyoruz. Bu hoşumuza gidiyor. Yakında belki tarlanın içine bir ev kuracağım. Öyle bir şekilde devam edeceğiz hayatımıza. Eşim de aynı şekilde emekli. Bundan sonra hayatımızı böyle sürdürmeyi düşünüyoruz. Biraz tarlada, biraz başka yerde. Evet nihayetinde şehir hayatından kaçtık. Pandemiden dolayı sürekli zaten artık kaçma ihtiyacı duyduk. Hatta bir iki sefer geldim, burada bir öğretmen arkadaş var, baktım kendi evi var. Burada zeytinlerin içinde ev kurmuş. Beni eve davet etti, bir baktım güzel bir şekilde yaşıyor. O biraz hoşuma gitti, ben de böyle bir şey yapmak istiyorum dedim.”
Fizik öğretmeni Mehmet Engin de, “Biz bu sistemi kurduktan sonra yolun kenarında herkes gördü, onlar da ağaçlandırma yapıyorlar ve güneş panelleri kuruyorlar. Gitgide de artacak öyle görünüyor” şeklinde konuştu.
(İHA)