Azot, bitkilerin büyümesi için en önemli elementlerden biri. Ancak atmosferde bulunan azot gazı bitkiler tarafından doğrudan kullanılamıyor. Bitkiler, büyüme, protein sentezi ve fotosentez gibi yaşamsal süreçleri için azot bileşiklerine (örneğin nitrat veya amonyum) ihtiyaç duyarlar. Toprakta bu bileşiklerin yeterli olmaması durumunda, bitkiler yeterli büyümeyi sağlayamazlar. Benim gibi toprak analizi yaptırmadan, “Uzun süre atıl kalmış toprak, nasılsa azotu azdır” diye bahçeyi azot bağlayan bitkilerle doldurursanız da bu defa kocaman yapraklı kof azmanlara dönüşürler.
Azot, bitkiler için temel besin maddelerinden biri olmasına rağmen, doğal ortamda toprağa sınırlı miktarda ulaşır. Tarla ekildiğinde ilk hasatta aslında topraktaki azot neredeyse tüketilmiş olur. Artan nüfusa gıda yetiştirmek üzere verim artışı sağlamak için azotlu gübrelerin kullanımı gereklidir.
Azotu parçalayan bakteriler
Bitkiler, özellikle baklagiller, köklerindeki nodüller sayesinde atmosferik azotu kullanabilen bakterilerle simbiyotik bir ilişki geliştirirler. Bu bakterilerden en bilineni Rhizobium türleridir. Bu mikroorganizmalar, atmosferdeki azot gazını biyolojik olarak bitkiler tarafından kullanılabilir formdaki amonyum moleküllerine dönüştürür. Bu sürece “Biyolojik azot fiksasyonu” denir.