Türkşeker’e sattığı çuvallarda İslami koşullara göre helal olmayan bileşen bulunmadığına dair helal taahhütnamesi de imzalayan Eyup Özkeçeci, her bir çuval için ayrı helal sertifikası bile alsa, bağlılık yemini ettiği Anayasa’yı ihlal etmiştir.
Milletvekilleri, milletvekili seçilince Anayasa’ya bağlılık yemini eder. Milletvekillerinin hangi işleri yapamayacağı Anayasa’da ayrı bir madde olarak düzenlenmiştir.
82. Madde -biraz uzun olsa da- açıktır. O maddede milletvekillerine yasak işler sayılırken, “herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı olarak kabul edemezler” ifadesi de yer alır.
Ortalama zekaya sahip her bireyin bu ifadeden anlayabileceği üzere, MİLLETVEKİLLERİ KAMU İHALESİNE giremez.
Milletvekillerinin kamu ihalesine giremeyeceği, Anayasa ile emredici bir hüküm altına alınmakla kalmamış; bağımsız bir kanuna da konu olmuştur.
“Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeliği ile Bağdaşmayan İşler Hakkında Kanun” başlıklı bu kanun, tam 40 yıldır yürürlüktedir.
Kanunun 2. Maddesi, biraz önce anlattığım Anayasa’nın 82. Maddesini aynen tekrar etmiş, milletvekillerinin kamu ihalelerine giremeyeceğini hükme bağlamıştır. Madde aynen şöyledir:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Devlet ve diğer kamu tüzelkişilerinde ve bunlara bağlı kuruluşlarda; Devletin veya diğer kamu tüzelkişilerinin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları ve özel imkanları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve Devletten yardım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar, vekili olamazlar, herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı olarak kabul edemezler, temsilcilik ve hakemlik yapamazlar.”