Bir hafta önce 30 lira olan limon şimdi 100 lira.
Bu fiyat değişimini arz-talep dengesiyle ya da maliyetlerle açıklamak mümkün değil.
Zira çiftçi elindeki limonu “Zarar ediyorum” diyerek çöpe döküyor. Başakşehir Ziraat Odası Başkanı Ömer Demir’e soruyorum. Hatay Dörtyol’daki limon üreticisi Bestami Bey’le sohbetini anlatıyor. Ellerindeki limonu 1.5 liraya zor satabilmişler. Limonun tanesi tezgâhta 20 lira!
Dün de Mersin Ticaret İl Müdürlüğü ekiplerinin fiyatlardaki artış nedeniyle başlattığı denetimlerde, iki depoda Hal Kayıt Sistemi’ne (HKS) bildirilmeyen 380 ton limon tespit edildiğinin haberi vardı. Serbestlikten canavarlık aşamasına geçmiş, fiyatların günlük değiştiği bu piyasa koşullarında TÜİK’in verilerinin tartışılması garip değil. Peki ne yapılabilir?
Tek sorun ekonomiye güven algısında mı? Yoksa kontrol mekanizmalarında açıklar, eksiklikler mi var? Çiftçinin elindeki limon, devlet tarafından alınıp sıkıntı olunca piyasa sürülemiyor mu?
Yazın bollaştığı hâlde fiyatı artan tek ürün limon değil elbette.
Örneğin, ne oldu bizim şu Hal Yasası işi?
Pazarda, manavda, bakkalda günlük fiyat değişimlerinin sebebini sorduğumda herkes ağız birliği etmişçesine halden yakınıyor. Belli ki bir sorun var. Ve bunun tek kanıtı da piyasa aktörlerinin beyanları değil. Sorun daha önce hükümet tarafından tespit edilmiş olmalı ki, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak 2018 yılında şunları söylüyordu: “Hal Yasası çok yakın süreçte Meclis gündemine gelecek. İnşallah artık komisyonculuk tarihe karışacak ve yeni haller, yeni satış imkânları sağlanacak. Lojistikteki kayıpların önüne geçeceğiz. Bu yasal düzenlemeyle dünyada örneği olmayan modeli çalışıyoruz.”
Yıllardır soruyorum, bu işten vaz mı geçildi? Öyleyse gerekçeleri neler?
Eski bakanlar bir türlü cevap vermediler. Bir umut şimdiki Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı’ya sorayım: