Hemen her yıl büyük orman yangınları yaşanıyor ve kahroluyoruz. Meğerse o madalyonun sadece görünen yüzüymüş.
Böcek, mantar ve diğer zararlılar nedeniyle kaybettiğimiz orman alanlarımız, yangınlarda yok olan orman alanlarımızın üç katıymış. Kestane ve çam fıstığı benzeri ağaçlarımızın neredeyse bazı bölgelerde yüzde 90’ı yok olmuş!..
Duyunca dondum kaldım… Konunun uzmanı Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Sarıkaya Hocamızdan gelinen korkunç tablonun bir analizini yapmasını istedim. Daha da ürktüm, üzüldüm ve bu konuda daha neler yapabiliriz arayışına girdim. Konu önemli, hem de çok önemli ve yediden yetmişe hepimizi yaşamsal anlamda ilgilendiriyor. Söz hocamızda:
Dışarıdan geliyor!
“Ormanlarımızda bulunan birçok zararlı böcek ve patojen organizma yoğun insan faaliyetleri ve çevresel değişim faktörleri sonucunda zarara neden olmaktadır.
Bu zararlıların yayılış alanları hızla değişmekle birlikte zararlı tür listelerine her geçen gün yeni eklemeler yapılmaktadır. Uluslararası bitki ticaretinin artması ve iklim değişikliği, egzotik türlerin yabancı ekosistemlere yerleşmesini kolaylaştırarak coğrafi engelleri aşmaktadır.
İstilacı türler sadece biyolojik çeşitlilik için tehdit oluşturmakla kalmayıp, aynı zamanda ormancılık, tarım ve insan sağlığı için riskler yaratmakta ve bitki sağlığı çalışmalarında yüksek maliyetlere neden olmaktadır.
Böcekler, Türkiye ormanlarının sağlığını etkileyen en önemli faktörler arasında yer almaktadır.
Ülkemizde, uygun iklim koşulları ve zengin bitki çeşitliliği, birçok böceğin ormanlarda uzun süre varlığını sürdürmesine olanak sağlamaktadır.
İklim faktörleri, zararlı böcek türlerinin üreme potansiyelinde ve popülasyonunda artışa neden olarak, konukçu bitkilerin stres altına girmesine ve daha az dayanıklı hale gelmesine yol açmaktadır.