İhtiyaçtan fazla üretilen gıdaları çöpe atarken toprağın bize sağlıklı yaşamak için sunduğu besin değerlerini de çöpe atıyoruz. Dünya bir kıtlık ve açlık sorunu yaşayabilir.
Ekosistem dengesinin bozulması ile daha sık salgın hastalıklarla, sağlıksız ve yetersiz beslenme nedeniyle de yaygın yaşamsal sorunlarla karşılaşabiliriz.
Yeryüzü bir gıda krizinin eşiğinde mi?
Birleşmiş Milletler’in belirlediği 17 küresel amaçtan biri olan “Açlığa Son” bizi açlığı bitirmek, gıda güvenliğine ve iyi beslenmeye ulaşmak ve sürdürülebilir tarımı desteklemek için çalışmaya davet ediyor. Dünyada her akşam 795 milyon insan yatağa aç giriyor. Bu sayıya 2050 yılına kadar 2 milyar insan daha eklenmesi bekleniyor. Gıda ve tarım sisteminin kökten değişmesi gerekiyor.
“Tarım ve Gıdanın Dönüşümü” kitabında Tarım Uzmanı Richard Heinberg ile Michael Bomford, Post Karbon Enstitüsü için hazırladıkları raporda mevcut neoliberal tarım sisteminin çöktüğünü ilan ediyor. Olası petrol krizi ya da kıtlık ile facia yaşanabileceğini verilerle ortaya koyuyor. Ülkeleri acil önlemler için uyarıyor.
Çözüm “Geleceksel Gıda ve Beslenme Tasarımı” mı?
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından bir diğeri olan “Sağlık ve Kaliteli Yaşam” sağlıklı ve kaliteli yaşamı her yaşta güvence altına almak için çalışmak zorunda olduğumuzu söylüyor.
Geleceksel Gıda ve Beslenme Tasarımcısı Elvan Odabaşı Podcast konuğum oldu. Ona “Dünya değişirken gıdalarımız ve beslenme biçimlerimiz nasıl değişecek? Yeni dünya gıdaları neler olacak?” diye sordum. Toprağın bize sağlıklı yaşamak için ihtiyacımız olan besin değerlerini artık yeterince sunamadığı ve yaşam biçimlerinin çok farklılaştığı yeni dünyada “gıda inovasyonu şart” diyor. “Gıda inovasyonu baklagile artık farklı bakmak.