Yaklaşık 1 milyon kişinin geçim kaynağı olan çay hasadı başladı. Tarım ve Orman Bakanlığı, hasat başladıktan sonra açıkladığı yaş çay alım fiyatıyla, çay tarımı yapan küçük aileleri şirketlerin işçisine dönüştürme niyetini ortaya koydu. Çayda sözleşmeli üretim modeline geçilmek istendiğini, üretimden tüketime çayın tüm süreçlerindeki her türlü hakkın şirketlere tahsis edilmek istendiğini biliyoruz. Bu modele geçilecek bir yasa hazırlığı uzun yıllardır sürüyor. Yasa hazırlığının bir parçası da, tıpkı şeker ve tütün gibi özelleştirmelerde olduğu gibi kamunun zarar ettirilmesi, üreticilerin işçileşmesi ve market raflarına yansıyan zamlar. Çayda olan biten her şey bu hazırlığın sinyalini veriyor.
Yaş çay alım fiyatı geçtiğimiz yıl 3 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı tarafından Rize’de 11 TL 30 kuruş olarak açıklanmıştı. Çay üreticilerinin geçtiğimiz yılki beklentisi 18 TL idi. 11 TL 30 kuruş ile borca ve açlığa mahkum edilmişlerdi. Bu fiyat üretim maliyetini ve insanca yaşamı sağlamıyordu. Önceki sene Rize’de, Artvin’de çay üreticileri sokaktaydı. Yaş çay fiyatı kilogram başına 30 kuruşluk destek primi ile 7 lira olmasına karşı çıkıyor, kota ve kontenjan uygulamalarının terk edilmesini istiyorlardı. Aynı günlerde ÇAYKUR çay fiyatına %43,7 zam yapmış ve marketlerde çay kuyrukları görülmüştü.
Tarım üreticisi uzun süredir Türkiye’deki daha geniş liberalleşme ve özelleştirme politikalarının bir parçası olarak yoksullaşıyor. Bu yıl enflasyonla birlikte üretim ve geçim maliyetleri sorunu da büyüdü. Öte yandan, üreticinin maliyetine satışı ve insanca yaşam payından yoksun bırakılması tarımsal alım fiyatları belirlenmesinde bir norm haline gelmiş durumda. Bir diğer norm da fiyatların gecikmeli açıklanması. Çayda da fiyat 11 Mayıs’ta gecikmeli olarak açıklandı. Bu gecikme, sonuçları itibariyle, çay üreticilerini piyasanın şirket hakimiyetine bırakmaya, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın piyasa fiyatlandırmasını görmesine ve bu ihtiyaca yanıt üretmesine zemin hazırladı. Bu elbette üretenler lehine bir yanıt olmadı.
2024 yılı yaş çay alım fiyatı kilogram başına 17 lira (brüt 17 lira, net 16,626 lira) olarak açıklandı. Üreticilere 1 yıl içerisinde kilo başına 2 lira destekleme bedeli de ayrıca ödenecek. Bu yıl için ortalama yaş çay maliyeti, çapalama, gübreleme, budama, ot temizliği, malzeme alımı, hasat, taşıma bedelleri toplamıyla 1 kg çay için 16,99 lira olarak hesaplanmıştı. Bu çerçevede çay üreticilerinin insanca yaşam payı dahil alım fiyatı beklentisi 25 lira idi.
Gecikmeli açıklanan fiyatın özel sektörün beklentisinin bir ortalamasını yansıttığını daha somut olarak görebileceğimiz örnekler de var. Çay üreticileri hasada fiyat açıklanmadan önce başlamışlardı. Ve kantarda peşin 15 TL ile haftalık ödemeli 19 TL gibi değişken ve tamamiyle piyasanın keyfine göre belirlenen koşullarda özel sektöre çay satıyorlardı. Bakanlığın 17 lira ile piyasada arayı bulduğu talihsiz hesaplama, üreticilerin 2023 beklentilerinin dahi altında kalırken özel sektör zaten düşük olan fiyatı daha da aşağı çekmekte vakit kaybetmedi. Çay üreticilerinden gelen haberlere göre 13 Mayıs itibariyle özel sektör peşin çay alımını brüt 16 liraya kadar düşürürken, bazı firmalar türlü bahaneler öne sürerek çay alımını durmuş durumda.