Türkiye’de milyonlarca hane için tane ile meyve, gramla yiyecek kavramları olağanlaştı. Üstelik bu durumun değişme ihtimali de yok. İstanbul enflasyonu hayat pahalılığı ile daha uzun aylar birlikte olduğumuzu gösterdi.
Ekonomik buhranı en çok hisseden kesim dar ve orta gelirliler. Yaşamlarını adeta yeniden şekillendirmek zoruna kaldılar. TÜİK verilerine göre sosyal harcama(dışarıda yemek, tiyatro, sinema vb.) neredeyse kalmamış durumda. Aile bütçesinin tamamı ulaşım, barınma, giyim ve özellikle de gıdaya ayrılmış durumda. Eğitim ve sağlık gibi temel başlılar bile öteleniyor.
Milyonlarca yurttaşın bu tablo ile baş etmesi mümkün değil. Buna rağmen çeşitli yöntemlerle ayakta kalmaya çalışıyorlar. Doğalgaz ve elektrik harcamalarını minimuma indirme, giyimde ikince ele yönelme bunlardan sadece birkaç tanesi. Ama özellikle başta gıda olmak üzere mutfak harcamaları var ki burada tablo çok daha karanlık.
Yurttaşlar çarşı pazarda yaptıkları meyve ve sebzede taneye dönmüş durumda. Patatesten, elmaya kadar neredeyse tüm meyve ve sebzeler marketlerden tane ile alınmaya başlandı. Üstelik sadece marketlerde değil pazarda da durum farklı değil.
Yakın bir tarihte de durumun değişme ihtimali gözükmüyor. İstanbul Ticaret Odası tarafından aylık bazda yapılan fiyat araştırması hiç öyle beklendiği gibi kasım ayı ile birlikte enflasyonda hızlı bir düşüş yaşanmayacağını gösterdi.
BEKLENTİ BOŞA ÇIKTI
Türkiye’nin enflasyonuna dair öncü sinyal veren İstanbul Ticaret Odası (İTO) perakende ve toptan fiyatlar açıklandı. Kasım ayında İstanbul’da perakende fiyatlar yıllık bazda yüzde 105,55 artış gösterdi. İstanbul’un ekim enflasyonu 108.8 olarak kayıtlara geçmişti.