Mustafa Durmuş: Çok tatlı yesek de tatlı konuşmuyoruz!

Zira tatlı konuşabilmek için daha fazla tatlı yemek değil (ki sağlığa zararlı), daha fazla demokrasi, daha fazla eşitlik ve sosyal adalet ve daha barışçıl bir iklim gerekiyor.

Bugün Ramazan ya da yaygın bilinen adı ile Şeker Bayramı başlıyor.

Bu bayram şekerleme ya da tatlı kavramları ile tatilin doğrudan ilişkilendirildiği bir bayram. Geleneksel olarak lokum, her türden şekerleme, çikolata, baklava gibi tatlıların ikram edildiği, tüketildiği bir üç gün başlıyor.

Ancak bu gelenek giderek kayboluyor gibi görünüyor zira ülkemizdeki yüksek enflasyon, buna karşılık halkımızın çok düşük gelirleri yüzünden tatlı ve kaliteli fiyatlarının yanına yaklaşılamıyor.

Daha ucuz gibi görünen ve merdiven altı imalat olarak da tabir edilen, daha çok da yoksulların tükettiği bazı şekerlemelerse adeta zehir deposu. Bu da ülkede hızla artmakta olan diyabet hastası sayısının nedenlerinden birini oluşturuyor.

Yani geleneksel beslenme biçimi olarak da “tatlı dişi” olan toplumlardan biriyiz, tatlıya çok düşkünüz.

Nitekim aşağıdaki grafikten de görülebileceği gibi, Dünyada incelenen 56 ülke arasında tatlıya düşkün üçüncü toplumuz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Millet ucuz et kuyruğunda ESK kâr ediyor

Sofrasına et koyamayan vatandaş, ucuz et alabilmek için saatlerce...

Üç haftada Avrupa’nın reddettiği ürünler: Buğday ekmeği, organik nohut unu, kahve…

AYŞEGÜL KASAP Son üç haftada Türkiye’den Avrupa’ya gönderilen 20 ürün...

Pazarda açlık havası var

Yurttaş ekonomik krizin gölgesinde çarşı, pazar alışverişinden uzak duruyor....

“Dünyada satılan balın yarısı sahte”

Taklit ve tağşişin en fazla olduğu ürünlerden biri olan...