Yerel seçimler sonrasında; kentlerin, sürdürülebilirlik, demokrasi, eşitlik ve sosyal adalet ilkeleri çerçevesinde hakkaniyete uygun şekilde planlanması gerekiyor.
Türkiye’de yerel yönetimler, 2019’dan bu yana, salgın, deprem ve iklim krizi kaynaklı afetler gibi daha önce hiç karşılaşmadıkları boyutlarda zorlayıcı gündemlerle yüzleşmek zorunda kalıyorlar.
Çok bileşenli bu krizler ve riskler dikkate alındığında; yerel yönetimlerin planlı, acil ve stratejik müdahalelerde bulunması her zamandan daha önemli hale geliyor.
Önümüzdeki dönemde, daha sağlıklı ve dirençli bir yaşam için doğal varlıkları ve ekolojik dengeyi gözeten demokratik bir yerel yönetim anlayışına ihtiyaç olduğu kesin.
TEMA Vakfı, 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilecek Mahalli İdareler Seçimleri öncesinde önemli bir çalışma hazırladı. 2024 Yerel Yönetimler için Ekosiyaset Belgesi adını taşıyan bu çalışma, ekosistem bütünlüğünü gözeten dirençli kentler ve sağlıklı bir yaşam için yerel yönetimlerin atabileceği adımları özetliyor.
Belge, iklime ve doğa olaylarına dirençli, katılım mekanizmaları güçlendirilmiş, yaşanabilir kentler için öneriler sunuyor. Yerel Yönetimler için Ekosiyaset Belgesi’nin ana başlıklarını hatırlatmakta fayda var…