Yapılan projeksiyonlar 2050 yılına kadar dünyada gıda talebine dayalı üretim artışının yüzde 65’e ulaşması, tarımsal üretimin de en az 2 katına çıkartılması gerektiğini gösteriyor. Öte yandan hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde bir çiftçinin ortalama yaşının 60 olduğunu görüyoruz. Tarımda sürdürülebilirliğe ve gençlerin bu alandaki istihdamına artık her zamankinden daha çok ihtiyaç var.
https://anadoluefes.com.tr/gelecegeartideger/tarim/surdurulebilir-tarim-etki-girisimciligi-programi
Ülkemizin en büyük sorunlarından birisi gençlerin beyaz yakalı işlere yönelmesi ve başta tarım olmak üzere üretim alanından uzaklaşması. Çiftçilikle uğraşan vatandaşlarımızın sayısı azaldıkça, yerli üretim oranlarımız azalıyor, gıda fiyatları artıyor, yetersiz ve kötü beslenme sorunları büyüyor. Bu yüzden, gençlerimizin ailelerinin işlerini devam ettirmesi ve yeni girişimlerin tarım alanına yönelmesi öncelikli konularımız arasında yer alması gerekiyor.
Geçtiğimiz hafta Anadolu Efes’in basına duyurduğu eğitim programıyla gençleri tarıma kazandırmayı hedeflediği “Sürdürülebilir Tarım ve Etki Girişimciliği” programı çok önemli bir adım olarak görülmeli.
Doğayla uyumlu gıda üretimi
55 yıllık geçmişiyle bir bira şirketinin ötesinde kendini aynı zamanda bir tarım şirketi olarak da gören Anadolu Efes, sürdürülebilir tarım odağında yürüttüğü AR-GE ve inovasyon çalışmalarına büyük yatırım yapıyor. Çiftçilere ve üreticilere destek programları oluşturuyor. Eğitim çalışmaları düzenliyor.
Anadolu Efes, Sürdürülebilirlik Akademisi ile birlikte hayata geçirilen, “Sürdürülebilir Tarım ve Etki Girişimciliği” eğitim programıyla, öncelikle gençlere, doğayla uyumlu gıda üretimine yönelik sürdürülebilir bir yaklaşım kazandırmayı hedefliyor.