Konya’da yer altı sularının çekilip, toprağın göçmesiyle oluşan obrukların sayıları 2 bin 500’ü bulurken, yeni oluşanların bazılarında volkanik gaz çıkışı görülmeye başlandı. Konya Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği öğretim üyesi Doç. Dr. Arif Delikan, bu yıl obruklarda daha dinamik bir dönemin yaşandığını belirterek, ”Ekmekçi yaylasında şubat ayında 30 metrelik çerçeve çizen obruk ise yarım metre kadardı. 1 ay önce burada 2 saat boyunca müthiş bir gaz çıkışı gözlendi. Bunun ardından da 1,5 metrelik bir çökme oluştu. Burada gaz çıkışı devam ediyor ve bazı dönemlerde artıyor” dedi.
Konya Ovası’nda çoğunlukla Karapınar ilçesinde oluşan obruklar, son yıllarda aynı bölgedeki Ereğli, Halkapınar, Emirgazi, Çumra ile Cihanbeyli, Kulu, Yunak, Çeltik ve Altınekin ilçelerinde de görülmeye başlandı. Oluşan bazı yeni obruklarda ise volkanik gaz çıkışlarının olduğu gözlemlendi. AFAD Başkanlığı tarafından yürütülen Obruk Alanlarının Tespit Edilmesi Projesi’nin Karapınar bölgesindeki araştırmada görevli Konya Teknik Üniversitesi Jeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Arif Delikan, obruk sayılarının hızla arttığını belirterek, şunları söyledi:
“2 SAAT BOYUNCA MÜTHİŞ BİR GAZ ÇIKIŞI GÖZLENDİ”
”Bu alandaki obruk sayısı, Türkiye’de bilinen tüm obruklarından daha fazla. 2023 yılında Ekmekçi yaylası ve Seyit Hacı yaylasında en az 7 tane obruk oluştu. 1 hafta önce derinliği 2 metre, çapı 15 metre olan bir obruğu, şu an 30 metreye 15 metre olarak güncelledik. Ekmekçi yaylasında şubat ayında 30 metrelik çerçeve çizen obruk ise yarım metre kadardı. 1 ay önce burada 2 saat boyunca müthiş bir gaz çıkışı gözlendi. Bunun ardından da 1,5 metrelik bir çökme oluştu. Burada gaz çıkışı devam ediyor ve bazı dönemlerde artıyor.”
“GAZ ÇIKIŞINDAN SONRA ÇÖKMELER OLUYOR”
Yeni oluşan obruklarda gaz çıkışının ardından çökmelerin yaşandığını söyleyen Doç. Dr. Arif Delikan, “Bölgenin tabanı çok dinamik. Bölgeyi genel çerçevede düşündüğümüzde genç volkanik kayalar var. Bunlar en son patlaması 8-10 bin yıl içerisinde oluşmuş volkanikler. Bunların kökleri hala sıcak ve bunlardan gelen çeşitli gazlar, yer altındaki sularla birleşip asidik bir ortam oluşturuyorlar. Bu bölge kireçtaşı dediğimiz kayalardan oluşuyor. Bunlar hafif asidik sularla çözülüyor ve yer altında boşluklar oluşuyor. Bu boşluklar binlerce yıl devam etmiş. Şu an gördüğümüz obruklar o boşluklara açılan pencereler olarak düşünebiliriz. Ara ara bu bölgede gaz çıkışı artıyor. Müthiş bir gaz çıkışı olduktan sonra çökmeler oluşuyor. Belirli dönemlerde hareket maalesef artıyor. Çünkü alt taraf dinamik bir alan ve bu dinamizm her zaman devam ediyor” diye konuştu.