İş Bankası, 15 Ekim Dünya Çiftçi Kadınlar Günü dolaysıyla Türkiye’nin farklı bölgelerinden tarımsal üretime katkıda bulunan girişimci ve çiftçi kadınları “Kadının Gücü: Geleceğin Tarımı” adlı etkinlikte buluşturdu. Türkiye’de 2022 yılında tarım sektöründe yaklaşık 4,9 milyon kişi çalışırken bunun 2 milyondan fazlasını kadınlar oluşturdu.
Birleşmiş Milletler, her yıl 15 Ekim’de kadınların tarımsal üretimdeki rolünü görünür kılmak ve kırsal alanda herkes için eşit fırsatlara erişimin önemini vurgulamak üzere Dünya Çiftçi Kadınlar Günü’nü kutluyor. İş Bankası da bu yıl Türkiye’nin farklı bölgelerinden çiftçi kadınları ve tarım girişimcilerini bir araya getiren “Kadının Gücü: Geleceğin Tarımı” etkinliği ile kutladı. Etkinlikte yapılan iki ayrı panelde öncü tarım uygulamalarına imza atan çiftçi kadınlar ilham veren hikâyelerini paylaştı.
“Her zaman kadınların yanındayız”
Etkinliğin açılışında konuşan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, tarıma, girişimciliğe, bilime, teknolojiye, toplumsal cinsiyet eşitliğine, kadının güçlendirilmesi prensiplerine, çevreye ve insana büyük önem verdiklerini vurguladı. Akan, Bankanın ilk günden bu yana kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ortaya koyduğu vizyon ve değerlerden aldığı ilhamla ülke ekonomisinin kalkınmasına ve parçası olduğu toplumun gelişimine katkıda bulunmak için çalıştığını söyledi.
Atatürk’ün 1922 yılında yaptığı, Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi olarak köylülere işaret ettiği; köylünün çalışmasının semeresini kendi yararına en yüksek düzeye çıkarmayı ekonomi politikanın ana prensibi olarak tanımladığı meclis açılış konuşmasına gönderme yapan Aran, “Bugün yine çiftçilikle, tarımla ilgili bir konuşma yapılsa bundan çok öteye gittiğimizi, çok mesafe kat ettiğimizi söylemek güç olur.
O gün ifade edilen sorunlar bugün de kısmen de olsa geçerliliğini korumaktadır” dedi. Aran, Atatürk’ün 1925’te Kastamonu’da kadınlarla ilgili bir konuşmasındaki, “İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin. Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin.