Diğer gazlı içeceklere ek olarak soda tüketimi de giderek arttığı için, bu içeceklerin diş sağlığı üzerine etkilerini inceleyen araştırmaların sayısı da gün geçtikçe artmaktadır. Araştırmalar diş hekimlerini, hastalarını soda tüketimine karşı uyarmalarını önermektedir.
Soda olarak da bilinen karbonatlı su veya sodalı su, içme suyuna karbondioksit gazı katılmasıyla elde edilen sıvı karışımına verdiğimiz isimdir (öte yandan maden suyu, derin yer katmanlarından çıkan, jeokimyasal olarak minerallerle zengin suya verilen isimdir – sodada ise mineral bulunmayabilir). Bazı soru cevaplarla soda şöyledir:
Suya eklenen karbondioksitle elde edilir
► Soda, duru suya nazaran vücutta farklı bir şekilde mi emiliyor?
Bildiğimiz anlamıyla soda, basitçe, suya o meşhur köpürcükleri vermesini sağlayan karbondioksitin eklenmesiyle üretilir. Bu açıdan işin “su” kısmı birebir aynıdır: her ikisinin de kaynağı, genellikle doğal bir su kaynağıdır. Bu nedenle, karbonatlı suyun (yani sodanın) vücutta duru sudan farklı bir şekilde sindirildiğini gösteren herhangi bir bulgu bulunmamaktadır. Elbette soda içen biri geğirmeye daha meyilli olacaktır; ancak bu karbonat, nihayetinde midede arındırılmaktadır (geğirme de gaz ile suyun ayrışması ve gazın sindirim borusundan geri çıkması sonucu oluşur). Su, bağırsaklara ulaştığında ve emilim başladığında, artık herhangi bir diğer su kaynağından tamamen farksızdır. Nihayetinde vücuda nasıl girerse girsin su, H2O olarak bilinen moleküllere verdiğimiz isimdir. Vücudumuzda yemekler yoluyla da girse, şekerli ve şekersiz meşrubatlar yoluyla da girse, soda olarak da girse, duru su olarak da girse bu böyledir.
► Sodanın susuzluğu gidermek konusundaki etkinliği duru su ile eş midir?
Hangi kaynaktan içerseniz için, vücuda su girdiğinde vücuttaki su miktarı (hidrasyon) artacaktır. Soda, karbondioksit eklenmiş su olduğu için ve sindirim yoluyla alınan karbondioksit dehidrasyona yol açmadığından, susuzluğu gidermek konusunda dikkate değer bir farkı olmayacaktır.