Gürer, “Girdi maliyetleri çiftçiyi zorluyor. Üretilen ürün fiyatının oluşumunda da tüccar belirleyici oluyor ve tüccar çiftçiyi boğarak düşük fiyatlar ile ürünleri almak istiyor. Çiftçi borcu var. Çiftçi tüccara mahkûm kalıyor” diye konuştu.
Gürer, “Kuraklık farklı bölgelerde, özellikle kuru tarım alanlarında ürün veriminin düşük olmasına neden oluyor. Çok üründe benzer sorunlar var. Bazı bölgelerde değişim göstermesine karşın tarla kirası dönümü de 600-700 lira arasında. Şu anda piyasadaki ayçiçek fiyatı yüzde 43 randıman için 10 ile 11 lira arasında değişiyor. Girdi maliyetleri artmasına karşın geçen yıl 11.5 -12 lira arasında ayçiçeği tüccara veren çiftçi, bu yıl o fiyatı da görmedi. Kamu alım fiyatı da avans olarak 10.5 lira. Tüccaralımında çekirdeğin kalitesine göre fiyat değişse de küçük çiftçinin elindeki ürünü borçlarını ödemek adına bir an önce satmak istemesi de hasat döneminde fiyatları baskılıyor” dedi.
HASAT ÖNCESİ YAPILMASI GEREKENLER
Gürer, ithalatın özellikle hasat döneminde sürmesinin piyasanın dengeli oluşumunu engellediğini ve hasat dönemi ile öncesi ithalat yapılmasının özellikle kırsalda borcu olan küçük çiftçileri tüccar karşısında dayanaksız bıraktığını da ifade etti. Çiftçinin bu yıl en az 15 TL bir fiyat beklentisi olduğunu söyleyen Gürer, bölgelere göre fiyat değişkenliğinin de olabildiğini, bu yıl Çukobirlik’in 10.3 lira ile alıma girip fiyatını ağustos ayında 11.25 liraya yükseltmesinin piyasanın değerine ermesine vesile olmadığına işaret etti.