Ege’de hiçbir zeytin bölgesi kalmadı. Tabiatın zengin nimetlerini kullanamayan insanlara her türlü ceza yağar. Ceremesini genç nesiller ve çocuklar çeker. Lütfen insanlarımız zeytinlik alsınlar. Aldığınız zeytinlikler hem sizi, hem çocuklarınızı hem de vatanı kurtarır. Türkiye beton oteller değil zeytinlikler vatanı olmak zorunda.
Türkiye bu sene zeytin rekoltesinde (yani dünyada) Akdeniz birincisi oldu. Akhisar’ın inatçı çiftçilerine bir kere daha saygımı sunuyorum. İki yıl evvel, “Biz yakında İspanya’yı geçeceğiz” diyorlardı. Rumeli’nin bu çalışkan insanları tütün işçiliğindeki dinamizmlerini zeytinciliğe çevirmişlerdi. Akhisar’ın zeytinciliği hem eski hem de bu patlamış haliyle oldukça yenidir. Modern sıkma teknikleri uygulanan değirmenler kurdular. Prenses Colonna’nın sakatlanmaya başlayan İtalyan zeytin üretiminin açıklarını Akhisar’dan tamamladığını biliyoruz.
Gençliğimde hatırlıyorum, orta sınıf Amerikalılar da olive’den (zeytinden) söz etmek için “Encyclopedia Americana”ya müracaat ederlerdi. Rusya’daki ansiklopedilerde daha komik ifadeler vardı: “Biraz eski tarihte; Efendimizin son yemeğini yediği Zeytindağı’ndaki ürünün yağından söz ederlerdi.” Şimdi Çinliler zeytinyağı kullanıyor. Ruslar zeytinyağı arıyor. Amerikalılar bu işte de kullanım ve pişirim şampiyonu olduklarını iddia etmeye başladılar. Şurası bir gerçek ki ağız tadının ötesinde insan sağlığı için altın değerinde bir sıvı.Obeziteye, sindirim güçlüklerine, hatta ciltteki bazı sorunlara karşı en etkili yiyecek ve hakikaten lezzetli.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ilber-ortayli/zeytinlerimize-sahip-cikalim-42310341