1- Önce bulunduğumuz mekânın tarihiyle başlayalım. 1780 yılında John Maltass adında bir İngiliz tarafından yazlık olarak inşa edilen Mattheys Köşkü’yle ilgili bilgileri, hayatı boyunca burada yaşamış Hortense Wood’un günlüğünden öğreniyoruz; kadın hakları savunucu, şair, yazar, ressam ve bir Atatürk hayranı olan Wood, Atatürk’ün Mattheys Köşkü’nü ziyaret ettiğini not alarak, ‘Mustafa Kemal evime geldi. Yanında İsmet Paşa ve diğer generallerle meşhur Türk kadını Halide Edip vardı’ diye anlatıyor. İşte bu meşhur köşk, bugün bir sanat ve deneyim merkezi olarak tüm İzmirlilere kapısını açtı. Mekânı, 2018 yılında satın alıp aslına uygun şekilde restore ettiren kişiyse çocukluğunda bizzat köşkün bahçesinde oynamış olan, İzmir’in en eski ailelerinden birine mensup, Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas…
MARSİLYA’DAN EGE’YE…
Arkas’ın kendi aile hikâyesi köşkün tarihinden de çok eskilere gidiyor. Sene 1700’ler… Fransa Kralı 14. Louis, Akdeniz’le ticareti büyütmek için Marsilya’ya da bir ticaret odası kuruyor. Yörenin önde gelen ailesi Pagy’lerin bir mensubu bu fırsattan istifade ederek incir ve üzüm ticareti yapmak üzere 1711 senesinde İzmir’e geliyor. Lucien Bey, “İşte böyle bizim anne tarafı 1700’lerden beri İzmirlidir” diyor. Baba tarafı ise Adriatik kıyısındaki Ragusa/Dubrovnik’e dayanıyor. Aile daha sonra Korfu Adası’na yerleşiyor. 1797’de Venediklilerin elinde olan ada Fransa’ya bağlanıyor. Ancak Napolyon 1815 yılında Waterloo Savaşı’nı kaybedip Korfu Adası İngilizlerin eline geçince aile de 1825 yılında Fransızlarla araları çok iyi olan Osmanlı İmparatorluğu’na gelip İstanbul’a yerleşiyor.
SENE 1940’LAR
Babası Lucien Gabriel Arkas ile
PAGY’LERLE ARCAS’LAR İZMİR’DE BİRLEŞİYOR
Bir yüzyıl daha geçtikten sonra… Lucien Arkas’ın büyükbabası Gabriel Jean-Baptiste Arcas, Pagy ailesinden genç bir kadınla İzmir’de evleniyor. Ardından1902 yılında iki Fransız ortağıyla bir ithalat şirketi kuruyor. Şehir, bu dönemde limanıyla, Osmanlı’nın Avrupa’ya açılan kapısı konumunda… Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Fransız ortaklar ülkeden ayrılıyor. Arcas, 1935’te hayatını kaybedinceye kadar işi tek başına sürdürüyor. Ölümünden sonra şirketinin başına oğlu Lucien Gabriel Arcas geçiyor. 1944 yılında ithalat işine uluslararası taşımacılık faaliyetlerini ekliyor. Bugün 47 gemisi ile Türkiye’nin ulusal ve uluslararası taşımacılık sektöründeki en büyük şirketlerinden birisi haline gelen Arkas Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas da tam bu aralarda, 1945 yılında Lucien Gabriel Arcas ile Wanda Arcas çiftinin ilk çocuğu olarak Alsancak’ta dünyaya geliyor. Daha sonra aile hep beraber Bornova’ya taşınıyor.