Besin güvenliğini sağlamaya dönük bir girişim olarak çocukların iyi beslenmesini sağlar. İyi beslenmeyle elde edecekleri gelişim fırsatlarını sunar. Anne-babanın çocuğunu doyuramama kaygısını sırtlarından alır. Toplumsal dayanışmanın parçası olan toplumun parçaları arasındaki temel güvenin oluşmasına katkısı olur.
Bu yazıda Ücretsiz Okul Yemeği Çalıştayında 21 Ekim 2024de yaptığım ve okul yemeği’ni çocuğun ruh sağlığı ve beyin gelişimi açısından değerlendirdiğim konuşmayı özetleyeceğim.
Ruh sağlığının, ruhsal iyilik halinin önkoşullarından birisi hatta başlıcası “kendini güvende hissetmek”tir. Çocuk nerede kendini güvende hisseder? Kendisine iyi davranılacağına, incitilmeyeceğine ve kendi iyiliğinin gözetileceğine inandığı koşullarda, güvenebildiği insanlarla olduğunda. Bu güvenlik duygusu çocukta dış dünyaya karşı keşfedici, öğrenmeye ve değişime açık, başkalarıyla işbirliği yapmak isteyen bir ruh hali yaratır.
Bu durumu okullarda okulun ikliminin temel parçası olan sosyal-duygusal ve fiziksel güvenlik olarak tanımlayabiliriz.
Sosyal-duygusal güvenlik nedir? Kendimizi, düşünce ve duygularımızı özgürce ifade edebildiğimiz ve başkalarını duymayı ve anlamayı öğrendiğimiz, başka ve farklı düşünce, duygu ya da özelliklerimizi ortaya koymanın güvenliğimizi riske atmadığı ve bu yanlarımızla kabul edildiğimiz bir ortam. Kendimiz olmanın güvenli olduğu bir ortam.
Fiziksel güvenlik ise bina özelliklerinden tutun okulda solunan havanın temizliğine kadar can güvenliğimize dönük kısa ve uzun vadeli risklerin ayıklandığı, temel fiziksel ihtiyaçlarımızın karşılandığı durumları kapsar.