Kaz Dağları’nı mahvediyoruz. Gökova, Güllük, Milas’ı perişan ediyoruz. Ne yasak tanıyoruz ne koruma kararlarını ciddiye alıyoruz, ormanlarımızı dağıyla taşıyla madencilere yağmalatıyoruz. Çağdışı, artık dünyada bile kullanımına son verilmeye başlanan termik santrallere kömür bulacağız diye zeytinliklerimizi, tarım arazilerimizi talan ediyoruz. Köylüler ayakta, halk doğayı koruma savaşı veriyor, mahkemeler bile artık (dur) diyor bu doğal güzelliklerimizin ve değerlerimizin mahvına, ama oralı olan yok.
Güzelim Göcek bitirildi, Marmaris’e yangınlar zarar verdi sanıyorsunuz, oysa mahkeme kararlarını, belediyenin milyonlarca liralık cezalarını bile takmayan SİNPAŞ’ın zararı, yangınlardan bile fazla.
Bu rezalet tüm milletin gözleri önünde hala devam ediyor. Bir avuç çevreci vatansever bunlarla ve bölgenin diğer doğa yağmalarıyla kahramanca mücadele ediyorlar. Muhalefetin bunlara desteği yok, bari ayakta alkışlasınlar onları.
İASOS’A LİMAN MI OLUR
Bafa’nın Latmos Dağları’ndaki tarihi ve görsel zenginlikleri dinamitleyen madencilere, Göcek’te deniz ve denizciliği bitirecek yüzlerce mapa hikayesine, Milas Kıyıkışlacık/İasos antik kentine yapılmak istenen büyük limana, Güllük’e yapılacak marinaya, Ören’e gemilerle taşınacak olan kömürlere, Göcek-Dalaman koylarındaki yapılaşmaya, mahkeme kararına rağmen Akbelen köyündeki orman ve zeytinliklerin kesimine devama, Göcek tüneli rezaletine, MUÇEV skandalına maalesef muhalefet doğru dürüst değinmiyor ve gerekli savaşı vermiyor. Vermiyor diye biz susacak, olanlara göz yumacak değiliz.
Bu konuların üzerinde daha sık duracak, daha çok yazacak ve milletin gözünden kaçırılan işlerin hesabını elbette soracağız. Ülkenin harika doğası, doğal güzellikleri ve görsel değerleri bir giderse, bir daha geri gelmez.
(Bu bilgiler, başta Muğla, Bodrum, Milas, İasos (Kıyıkışlacık), Marmaris, Göçek-Dalaman, Güllük ve Ören’deki çevrecilerin ve gazetecilerin bilgilerinden derlenmiştir. Vahim tablo budur!)