Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi (TVHB) Başkanı Murat Arslan, Tarım ve Orman Bakanlığında, arıcılık sektörünün tüm bileşenlerinin temsil edileceği, bütçesi olan, verilerin kayıt altına alındığı, koordinasyon odaklı bir daire başkanlığının kurulmasının önem taşıdığını ifade etti.
“Dünya Arı Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada Arslan, arıların, biyoçeşitliliğin sürdürülmesinde ve birçok bitkinin üretimi ile yaşamının garanti altına alınmasında, ormanların yenilenme sürecinde, iklim değişikliğine adaptasyonda, tarımsal ürünlerin miktar ve kalitelerinin geliştirilmesinde önemli rol oynadığına işaret etti.
Arslan, Dünya Arı Günü sayesinde, arı ve diğer tozlayıcıların çevre, insan ve hayvan sağlığını korumadaki temel konumuna ve değişen dünyada karşı karşıya kaldıkları zorluklara karşı toplumsal farkındalığın artırılabileceğini bildirdi.
Sayıları azalan arılar ve diğer tozlayıcılar için kamu kuruluşları, sivil toplum örgütleri başta olmak üzere her bireye düşen görevler bulunduğuna işaret eden Arslan, “Türlerin ve yaşam alanlarının korunması ve genişletilmesi, sayılarının ve çeşitliliğinin artırılması ve arıcılığın gelişiminin sürdürülebilirliği için daha çok gayret gösterilmesi gerekmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Arslan, dünya bal arısı ırklarının yüzde 20’sinin gen kaynağı olarak Anadolu’nun gösterildiğine dikkati çekerek, “Tüm dünyada bal arısı koloni sayısı 80 milyon civarında olup 1 milyon 800 bin ton bal üretilmektedir. Ülkemiz, 8,6 milyon koloni varlığı ve yaklaşık 110 bin ton bal üretimi ile dünyada ikinci sırada yer almaktadır. Birim alana düşen arı varlığı yönünden ise dünya birincisidir.” ifadesini kullandı.
Arıların insanlar için önemine de değinen Arslan, şunları kaydetti:
“Hepimizin yaşamı, onların yaşamına bağlıdır. Yemeye alışkın olduğumuz ürünlerin çoğu arılar olmaksızın üretilemeyebilir. Tozlaşma sayesinde bitki türlerin devamlılığı sağlanır. İnsan beslenmesinde kullanılan temel besinler arasında yer alan bitki türlerinin dörtte üçünün üretilebilmesi, ancak arıların tozlaşması yani polinasyon sayesinde mümkün olabilmekte, hem daha verimli hem de daha kaliteli ürün elde edilebilmektedir.