“TARIMSAL ÜRETİMİN PLANLANMASI HAKKINDA YÖNETMELİK Taslağı”
Hakkındaki mütalaalarım.
-Bu yönetmelik taslağı Tarım Bakanlığı teşkilatına 2000 yılından önce egemen olan Teknik Ziraat Teşkilatı kafası ile hazırlanmıştır.
-Araştırma kuruluşları ile istişare edilmediği gibi bakanlığın hukuk birimlerinden de en ufak bir mütalaa alınmadığı taslağın fikir ve ifadelerinde bariz olarak görülmektedir.
-Bu yönetmeliğin muhtevası, bir bakıma bana Sovyetler dönemindeki Kolhoz lar ile İsrail deki Kibutz ları hatırlatmaktadır.
-Tarım Bakanlığı nın nitelik itibariyle Merkez il ve ilçe teşkilatlarında sayı itibariyle belki teknik personeli vardır, ancak nepotizm sebebiyle nitelikli teknik personelinin bugüne kadar yaşadıklarımızdan dolayı, yetersiz olacağı endişesini taşımaktayım.
-Tarım Bakanlığı, bu yapısı ile böyle bir organizasyonu siyasi olarak yürütebilir, ancak teknik olarak asla yürütemez.
-Üretim izinlerinin ve kontrollerinin bir takım bürokratik mekanizmalara bağlanmış olması, aşılması imkansız handikaplar yaratacaktır. Çiftçi bürokrasiyi aşamayacak, üretimi ya yapamayacak, ya da engellenecektir. İlgili birimin teknik personeli de bu iş yükünün altında ezilerek çiftçi nezdinde de itibarsızlaşacaklardır. Bu da asla kabul edilemez üzücü bir vaka olarak yaşamakla karşı karşıya kalacağız.
-Bu modelin bir nevi ikiz kardeşleri Şeker Fabrikalarında üretimi azaltmış yeterli üretime mani olmuş ve ülkemizin şeker ithali ile tanışmasına vesile olmuştur. NBŞ kotaları siyasi saiklerle verilir olmuştur. Şeker pancarı kotaları siyasetin güdümüne girmiştir. Türk çiftçisi özgür iradesiyle tarım yapamayacak ve siyasete muhtaç olacaktır. Canından bezecek ve üretimden vazgeçeceği kaçınılmaz bir gerçektir. Ayriyeten ürün desenleri de siyasetin aracı haline gelecektir.
-Bakanlığın kuruluş beyannamesinde ve 5488 sayılı tarım kanununun amaç ilkesinde izah edildiği gibi üretim planlaması burada olduğu gibi akıl ve mantık örf ve adet ve teamüllere
aykırı metot ile değil, yönlendirme ve teşvik usulleri ile planlama yapılacağı ilgili kanunun amir hükmüdür. Medeni kanunumuzun başında da belirtildiği gibi kanunlar lafsı ve ruhu ile doğrudur. Nitekim kanun metninde üretim planlamasından bahsedilirken buradaki üretim planlamasından kasıt, iç tüketim tarımsal sanayinin ihtiyacı komşu ülkelerin potansiyel talepleri, ihracatçının ihtiyaç ve talep ve alt yapı yatırımına göre tespit ederek çiftçiyi yönlendirme ve teşvik ile mümkündür.
-Netice odur ki; böyle bir yönetmeliğin Türk Tarımı, Tarımsal Endüstri ve Tarımsal İhracatçının iflasına sebep olacağı kaçınılmaz bir gerçektir.
Mehmet Mühür / Çiftçi 04-07-2023 – 01:30 Adana